1. [38:55] | hâẕâ. veinne liṭṭâgîne leşerra meâb. | هذا وإن للطاغين لشر مآب هَذَا وَإِنَّ لِلطَّاغِينَ لَشَرَّ مَآبٍ |
---|
Elmalılı | Bu, böyledir. Şüphesiz azgınlar için de fena bir gelecek vardır. |
Y. Ali | Yea, such! but - for the wrong-doers will be an evil place of (Final) Return!-
|
Words | | هذا - This (is so)!| وإن - And indeed,| للطاغين - for the transgressors| لشر - surely (is) an evil| مآب - place of return.| |
Pickthal | This (is for the righteous). And lo! for the transgressors there with be an evil journey's end, |
Arberry | All this; but for the insolent awaits an ill resort, |
Shakir | This (shall be so); and most surely there is an evil resort for the inordinate ones; |
Free Minds | This is so, and for the transgressors is a miserable destiny. |
Qaribullah | All of this; but, for the proud there is an ill return. |
Asad | All this [for the righteous]: |
Diyanet Vakfı | Bu böyle; ama azgınlara kötü bir gelecek vardır. |
Diyanet | Bu böyle; ama azgınlara kötü bir gelecek vardır. |
Edip Yüksel | Bu böyledir; azgınlar ise kötü bir yeri hakederler. |
Suat Yıldırım | İşte bu, mutlularadır. Ama azgınlara kötü bir âkıbet vardır ki o da girip yanacakları cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o! |
Yaşar Nuri Öztürk | Bu, budur! Azgınlara da kötü bir gelecek vardır elbette! |
Abdulbaki Gölpınarlı | Şu da var: Ve şüphe yok ki azgınlara elbette dönülüp gidilecek en kötü bir yer mevcut. |
Ali Bulaç | Bu (böyle işte); gerçekten azgınlar için de muhakkak varılacak kötü bir yer vardır. |
Süleyman Ateş | Bu böyledir; fakat azgınlara da en kötü bir gelecek vardır: |
Önceki [38:54]< >[38:56] Sonraki |