1. [38:18] | innâ seḫḫarne-lcibâle me`ahû yüsebbiḥne bil`aşiyyi vel'işrâḳ. | إنا سخرنا الجبال معه يسبحن بالعشي والإشراق إِنَّا سَخَّرْنَا الْجِبَالَ مَعَهُ يُسَبِّحْنَ بِالْعَشِيِّ وَالْإِشْرَاقِ |
---|
Elmalılı | Biz, dağları onun emrine vermiştik. Akşamsabah onunla birlikte tesbih ederlerdi. |
Y. Ali | It was We that made the hills declare, in unison with him, Our Praises, at eventide and at break of day,
|
Words | | إنا - Indeed, We| سخرنا - subjected| الجبال - the mountains| معه - with him| يسبحن - glorifying| بالعشي - in the evening| والإشراق - and [the] sunrise.| |
Pickthal | Lo! We subdued the hills to hymn the praises (of their Lord) with him at nightfall and sunrise, |
Arberry | With him We subjected the mountains to give glory at evening and sunrise, |
Shakir | Surely We made the mountains to sing the glory (of Allah) in unison with him at the evening and the sunrise, |
Free Minds | We committed the mountains to glorify with him, during dusk and dawn. |
Qaribullah | We subjected the mountains to exalt (Me) with him in the evening and at sunrise, |
Asad | [and for this,] behold, We caused [Lit., "We compelled" or "constrained".] the mountains to join him in extolling Our limitless glory at eventide and at sunrise, |
Diyanet Vakfı | Biz, dağları onun emrine vermiştik. Akşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi. |
Diyanet | Doğrusu Biz, akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, kuşları da toplu halde onun buyruğu altına vermiştik. Her biri ona yönelmekteydi. |
Edip Yüksel | Dağları onun emrine vermiştik; onunla birlikte akşamleyin ve tan doğumu (Tanrı'yı) yüceltirlerdi. |
Suat Yıldırım | Biz sabah akşam kendisiyle zikir ve ibadet etmeleri için dağları, toplu haldeki kuşları onun hizmetine vermiştik. Her biri onun âhengine katılır, beraber zikrederlerdi. [34,10] |
Yaşar Nuri Öztürk | Dağları onunla birlikte buyruk altına almıştık: Akşam-sabah birlikte tespih ederlerdi. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Şüphe.yok ki biz, dağları ram etmiştik ona, akşam ve kuşluk çağlarında, onunla beraber Rabbi tenzih ederlerdi. |
Ali Bulaç | Doğrusu Biz dağlara boyun eğdirdik, akşam ve sabah kendisiyle birlikte (Allah'ı) tesbih ederlerdi. |
Süleyman Ateş | Biz dağları onunla beraber (tesbih etmeleri için) boyun eğdirmiştik; akşam sabah onunla tesbih ederler (onun yaptığı tesbihle çınlarlar)dı. |
Önceki [38:17]< >[38:19] Sonraki |