1. [38:15] | vemâ yenżuru hâülâi illâ ṣayḥatev vâḥidetem mâ lehâ min fevâḳ. | وما ينظر هؤلاء إلا صيحة واحدة ما لها من فواق وَمَا يَنظُرُ هَؤُلَاءِ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً مَّا لَهَا مِن فَوَاقٍ |
---|
Elmalılı | Onlar da bir tek haykırışa bakıyorlar. Öyle ki onun gecikmesi de yoktur. |
Y. Ali | These (today) only wait for a single mighty Blast, which (when it comes) will brook no delay.
|
Words | | وما - And not| ينظر - await| هؤلاء - these| إلا - but| صيحة - a shout| واحدة - one;| ما - not| لها - for it| من - any| فواق - delay.| |
Pickthal | These wait for but one Shout, there will be no second thereto. |
Arberry | These are only awaiting for a single Cry, to which there is no delay. |
Shakir | Nor do these await aught but a single cry, there being no delay in it. |
Free Minds | And what these people are waiting for is a single scream, from which they will not recover. |
Qaribullah | These only wait for a single Shout for which there will be no delay. |
Asad | And they [who now deny the truth - they, too,] have but to wait for one single blast [of punishment to overtake them]: it shall not be delayed a whit. [Sc., "beyond the term set for it by God".] |
Diyanet Vakfı | Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan korkunç bir ses beklemektedirler. |
Diyanet | Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan tek bir çığlık beklemektedirler. |
Edip Yüksel | Bunlar, onması olmayan bir tek patlama bekliyorlar. |
Suat Yıldırım | Onların kabirlerden dirilmeleri sadece bir tek çağrıya bakar. Ses yayılır yayılmaz hemen kalkarlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Bunların beklediği de sadece, en küçük bir gecikmesi olmayan o müthiş titreşimli tek sestir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve bunlar da bekliyorlar ancak o tek bağrışı ki vakti geldi miydi, gecikmesine, dönmesine imkan yok. |
Ali Bulaç | Bunlar da, (geldiğinde) bir anlık gecikmesi bile olmayan bir tek çığlıktan başkasını gözetlemiyorlar. |
Süleyman Ateş | Bunlar(ın işi) de sadece geri dönmesi olmayan bir na'raya bakıyor. |
Önceki [38:14]< >[38:16] Sonraki |