1. [37:92] | mâ leküm lâ tenṭiḳûn. | ما لكم لا تنطقون مَا لَكُمْ لَا تَنطِقُونَ |
---|
Elmalılı | (Cevap vermediklerini görünce de): "Neyiniz var da konuşmuyorsunuz?" (dedi). |
Y. Ali | "What is the matter with you that ye speak not (intelligently)?"
|
Words | | ما - What (is)| لكم - for you| لا - not| تنطقون - you speak?"| |
Pickthal | What aileth you that ye speak not? |
Arberry | What ails you, that you speak not?' |
Shakir | What is the matter with you that you do not speak? |
Free Minds | "What is the matter, you do not speak?" |
Qaribullah | What is the matter with you, that you do not speak? ' |
Asad | What is amiss with you that you do not speak?" |
Diyanet Vakfı | Neden konuşmuyorsunuz? dedi. |
Diyanet | O da onların tanrılarına gizlice yönelip: "Sundukları yiyecekleri yemiyor musunuz? Ne o, konuşmuyor musunuz?" dedi. |
Edip Yüksel | "Neyiniz var, neden konuşmuyorsunuz?" |
Suat Yıldırım | O da çaktırmadan putların yanına sokuldu. Onlara takdim edilmiş öylece duran yemekleri görünce: “Buyursanıza, neden yemiyorsunuz?” Neyiniz var, neden konuşmuyorsunuz?” dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk | "Neniz var ki, konuşmuyorsunuz!" |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ne oldu size, niçin konuşmuyorsunuz? |
Ali Bulaç | “Size ne oluyor ki konuşmuyorsunuz?” |
Süleyman Ateş | Neyiniz var ki konuşmuyorsunuz? |
Önceki [37:91]< >[37:93] Sonraki |