1. [37:91] | ferâga ilâ âlihetihim feḳâle elâ te'külûn. | فراغ إلى آلهتهم فقال ألا تأكلون فَرَاغَ إِلَى آلِهَتِهِمْ فَقَالَ أَلَا تَأْكُلُونَ |
---|
Elmalılı | Derken bir kurnazlıkla onların ilâhlarına vardı da, "Buyursanıza, yemez misiniz?" dedi. |
Y. Ali | Then did he turn to their gods and said, "will ye not eat (of the offerings before you)?...
|
Words | | فراغ - Then he turned| إلى - to| آلهتهم - their gods| فقال - and said,| ألا - "Do not| تأكلون - you eat?| |
Pickthal | Then turned he to their gods and said: Will ye not eat? |
Arberry | Then he turned to their gods, and said, 'What do you eat? |
Shakir | Then he turned aside to their gods secretly and said: What! do you not eat? |
Free Minds | He then went to their idols and said: "Can you not eat?" |
Qaribullah | Then he turned to their gods, and said: 'What do you eat? |
Asad | Thereupon he approached their gods stealthily and said, "What! You do not eat [of the offerings placed before you]? |
Diyanet Vakfı | Yavaşça putlarının yanına vardı. (Oraya konmuş yemekleri görünce:) Yemiyor musunuz? |
Diyanet | O da onların tanrılarına gizlice yönelip: "Sundukları yiyecekleri yemiyor musunuz? Ne o, konuşmuyor musunuz?" dedi. |
Edip Yüksel | Sonra, tanrılarına yöneldi ve "Yemez misiniz?" dedi. |
Suat Yıldırım | O da çaktırmadan putların yanına sokuldu. Onlara takdim edilmiş öylece duran yemekleri görünce: “Buyursanıza, neden yemiyorsunuz?” Neyiniz var, neden konuşmuyorsunuz?” dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk | O da onların ilahlarının yanına sokulup dedi: "Bir şey yemez misiniz?" |
Abdulbaki Gölpınarlı | Derken o da onların mabutları olan putlara gidip demişti ki: Neye yemek yemiyorsunuz? |
Ali Bulaç | Bunun üzerine onların ilahlarına sokulup: “Yemek yemiyor musunuz?” dedi. |
Süleyman Ateş | O da gizlice onların tanrılarına sokuldu: "Yemez misini?" dedi. |
Önceki [37:90]< >[37:92] Sonraki |