1. [37:52] | yeḳûlü einneke lemine-lmüṣaddiḳîn. | يقول أإنك لمن المصدقين يَقُولُ أَئِنَّكَ لَمِنَ الْمُصَدِّقِينَ |
---|
Elmalılı | Derdi ki: "Sen gerçekten inananlardan mısın?" |
Y. Ali | "Who used to say, 'what! art thou amongst those who bear witness to the Truth (of the Message)?
|
Words | | يقول - Who (would) say,| أإنك - "Are you indeed| لمن - surely of| المصدقين - those who believe?| |
Pickthal | Who used to say: Art thou in truth of those who put faith (in his words)? |
Arberry | who would say, "Are you a confirmer? |
Shakir | Who said: What! are you indeed of those who accept (the truth)? |
Free Minds | "Who use to Say: "Are you among those who believe in this?" |
Qaribullah | who would say: "Are you among the believers (of the resurrection)? |
Asad | who was wont to ask [me], 'Why - art thou really one of those who believe it to be true |
Diyanet Vakfı | Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın? |
Diyanet | İçlerinden biri şöyle der: "Benim bir dostum vardı, bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi." |
Edip Yüksel | "Şöyle konuşurdu, 'Sen de doğruluyor musun?" |
Suat Yıldırım | Derken biri der ki: “Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı. Yanıma gelir, iğneli iğneli “Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?” |
Yaşar Nuri Öztürk | Derdi ki: "Sen gerçekten şunu tasdik edenlerden misin?" |
Abdulbaki Gölpınarlı | Sen de mi derdi, gerçek sayanlardansın. |
Ali Bulaç | "Derdi ki: Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?" |
Süleyman Ateş | Derdi ki: 'Sen doğrulayanlardan mısın? |
Önceki [37:51]< >[37:53] Sonraki |