1. [37:48] | ve`indehüm ḳâṣirâtu-ṭṭarfi `în. | وعندهم قاصرات الطرف عين وَعِنْدَهُمْ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ عِينٌ |
---|
Elmalılı | Yanlarında iri gözlü, bakışlarını kocalarından başkalarına çevirmeyen hanımlar vardır. |
Y. Ali | And besides them will be chaste women, restraining their glances, with big eyes (of wonder and beauty).
|
Words | | وعندهم - And with them| قاصرات - (will be) companions of modest gaze| الطرف - (will be) companions of modest gaze| عين - (having) beautiful eyes,| |
Pickthal | And with them are those of modest gaze, with lovely eyes, |
Arberry | and with them wide-eyed maidens restraining their glances |
Shakir | And with them shall be those who restrain the eyes, having beautiful eyes; |
Free Minds | And with them are attendants with wide eyes and a splendid look. |
Qaribullah | And with them will be maidens (houris) who restrain their wide glances |
Asad | And with them will be mates of modest gaze, [See note on 38:52, where the expression qasirat at-tarf (lit., "such as restrain their gaze") appears for the first time in the chronology of Quranic revelation.] most beautiful of eye, |
Diyanet Vakfı | Yanlarında güzel bakışlarını yalnız onlara tahsis etmiş, iri gözlü eşler vardır. |
Diyanet | Yanlarında, örtülü yumurta gibi (bembeyaz), bakışlarını da yalnız eşlerine çevirmiş güzel gözlüler vardır. |
Edip Yüksel | Yanlarında da, gözlerinin içine bakan güzel eşler... |
Suat Yıldırım | Yanlarında, kocalarından başkasının yüzüne bakmayan, yumuşak bakışlı, güzel gözlü, gün yüzü görmemiş yumurtanın pembe beyaz renginde eşleri de olacaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk | Yanlarında, gözlerini onlara dikmiş, iri gözlü dilberler vardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve yanlarında, gözlerini kendi eşlerinden ayırmayan iri gözlü huriler var. |
Ali Bulaç | Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş iri gözlü kadınlar vardır. |
Süleyman Ateş | Yanlarında da, yalnız kendilerine göz dikmiş iri gözlü eşler vardır. |
Önceki [37:47]< >[37:49] Sonraki |