1. [37:175] | veebṣirhüm fesevfe yübṣirûn. | وأبصرهم فسوف يبصرون وَأَبْصِرْهُمْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ |
---|
Elmalılı | Onlara (inecek azabı) gözetle. Yakında onlar da göreceklerdir. |
Y. Ali | And watch them (how they fare), and they soon shall see (how thou farest)!
|
Words | | وأبصرهم - And see them,| فسوف - so soon| يبصرون - they will see.| |
Pickthal | And watch, for they will (soon) see. |
Arberry | and see them; soon they shall see! |
Shakir | And (then) see them, so they too shall see. |
Free Minds | And observe them; for they will see. |
Qaribullah | See them and soon they shall see. |
Asad | and see them [for what they are]; [I.e., as people who are bent on deceiving themselves. In this context, the verb basura (lit., "he saw" or "became seeing") is used tropically, in the sense of "seeing mentally" or "gaining insight".] and in time they [too] will come to see [what they do not see now]. [I.e., they will realize the truth as well as the suffering which its rejection entails: obviously a reference to the Day of Judgment.] |
Diyanet Vakfı | Onların halini gör, onlar da görecekler. |
Diyanet | Onlara inecek azabı gözetle, onlar da göreceklerdir. |
Edip Yüksel | Onları seyret; onlar da görecekler. |
Suat Yıldırım | Onları gözetle! Zaten kendileri de başlarına geleceği yakında göreceklerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Gözün, üstlerinde olsun; yakında görecekler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Hele bir bak, bir gözle onları, onlar da sonuçları neymiş, yakında görecekler. |
Ali Bulaç | Ve onları seyret; (azabı) yakında göreceklerdir. |
Süleyman Ateş | Onları gözetle. Yakında (başlarına neler geleceğini) göreceklerdir. |
Önceki [37:174]< >[37:176] Sonraki |