1. [37:165] | veinnâ lenaḥnu-ṣṣâffûn. | وإنا لنحن الصافون وَإِنَّا لَنَحْنُ الصَّافُّونَ |
---|
Elmalılı | (Melekler): "Bizden her birimizin belli bir makamı vardır. Biziz o saf saf dizilenler, biziz! Biziz o tesbih edenler, biziz!" derler. | Y. Ali | "And we are verily ranged in ranks (for service);
| Words | | وإنا - And indeed, we| لنحن - surely, [we]| الصافون - stand in rows.| | Pickthal | Lo! we, even we are they who set the ranks, | Arberry | we are the rangers, | Shakir | And most surely we are they who draw themselves out in ranks, | Free Minds | And we are the ones who are in columns. | Qaribullah | We are surely those who are arranged in ranks. | Asad | and, verily, we too are ranged [before Him in worship]; | Diyanet Vakfı | " Şüphesiz biz, orada sıra sıra dururuz." | Diyanet | Melekler şöyle derler: "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır. Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız, şüphesiz biz Allah'ı tesbih edenleriz." | Edip Yüksel | Biz, dizenleriz, | Suat Yıldırım | Saf saf dizilenler biziz.[37,1] | Yaşar Nuri Öztürk | O saf saf dizilenler elbette biziz. | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve şüphe yok ki biz, safsaf dizilmişiz elbet. | Ali Bulaç | “Biziz, o saflar halinde dizilmiş olanlar, gerçekten biziz.” | Süleyman Ateş | Biziz, o saf saf dizilenler, biz. | Önceki [37:164]< >[37:166] Sonraki |
|