1. [37:160] | illâ `ibâde-llâhi-lmuḫleṣîn. | إلا عباد الله المخلصين إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ |
---|
Elmalılı | Fakat Allah'ın ihlas ile seçilen kulları başka (onlar, Allah'ı böyle şirk ile vasıflamazlar). |
Y. Ali | Not (so do) the Servants of Allah, sincere and devoted.
|
Words | | إلا - Except| عباد - (the) slaves| الله - (of) Allah| المخلصين - the chosen.| |
Pickthal | Save single-minded slaves of Allah. |
Arberry | except for God's sincere servants. |
Shakir | But not so the servants of Allah, the purified ones. |
Free Minds | Except for God's servants who are faithful. |
Qaribullah | except for the sincere worshipers of Allah. |
Asad | Not thus, however, [behave] God's true servants: |
Diyanet Vakfı | Allah'ın ihlasa erdirilmiş kulları müstesnadır (onlar azap görmeyeceklerdir). |
Diyanet | Allah'ın içten bağlı kulları bunların dışındadır. |
Edip Yüksel | Kendilerini sadece ALLAH'a adayan kulları hariç. |
Suat Yıldırım | Ancak Allah'ın ihlasa erdirdiği kulları böyle olmaz, cehenneme götürülmezler. |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah'ın samimi, seçkin kulları, bunların yaptıklarından uzaktır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ancak ihlasa eren Allah kulları müstesna. |
Ali Bulaç | Ancak muhlis olan kullar başka. |
Süleyman Ateş | Fakat Allah'ın temiz kulları hariç (onlar azaba sokulmayacaklardır). |
Önceki [37:159]< >[37:161] Sonraki |