1. [36:76] | felâ yaḥzünke ḳavlühüm. innâ na`lemü mâ yüsirrûne vemâ yü`linûn. | فلا يحزنك قولهم إنا نعلم ما يسرون وما يعلنون فَلَا يَحْزُنكَ قَوْلُهُمْ إِنَّا نَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ |
---|
Elmalılı | O halde onların sözleri seni üzmesin. Biz onların içlerini de biliriz, dışlarını da. |
Y. Ali | Let not their speech, then, grieve thee. Verily We know what they hide as well as what they disclose.
|
Words | | فلا - So (let) not| يحزنك - grieve you| قولهم - their speech.| إنا - Indeed, We| نعلم - [We] know| ما - what| يسرون - they conceal| وما - and what| يعلنون - they declare.| |
Pickthal | So let not their speech grieve thee (O Muhammad). Lo! We know what they conceal and what proclaim. |
Arberry | So do not let their saying grieve thee; assuredly We know what they keep secret and what they publish. |
Shakir | Therefore let not their speech grieve you; surely We know what they do in secret and what they do openly. |
Free Minds | So do not be saddened by what they say. We are fully aware of what they conceal and what they declare. |
Qaribullah | So do not let their sayings grieve you. Surely, We have knowledge of what they hide and all that they reveal. |
Asad | However, be not grieved by the sayings of those [who deny the truth]: verily, We know all that they keep secret as well as all that they bring into the open. |
Diyanet Vakfı | (Resulüm!) O halde onların sözleri sakın seni üzmesin. Kuşkusuz biz, onların gizlemekte olduklarını da, açığa vurduklarını da biliyoruz. |
Diyanet | Bunların sözü seni üzmesin. Biz onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da şüphesiz biliriz. |
Edip Yüksel | Sözleri seni üzmesin. Gizledikleri ve açıkladıkları her şeyi çok iyi biliriz. |
Suat Yıldırım | O halde ey Resulüm, üzülme sen onların laflarına, onların gizlediklerini de iyi biliriz, açıkladıklarını da, sen hiç tasalanma! |
Yaşar Nuri Öztürk | Artık onların sözü seni üzmesin! Biz onların sır olarak tuttuklarını da açıkladıklarını da biliyoruz. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Mahzun etmesin seni onların sözleri; şüphe yok ki biz, gizlediklerini de biliriz, açığa vurduklarını da. |
Ali Bulaç | Öyleyse onların sözleri seni hüzne kaptırmasın. Gerçekten Biz, sakladıklarını da, açığa vurduklarını da biliyoruz. |
Süleyman Ateş | Onların sözü seni üzmesin. Biz onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz. |
Önceki [36:75]< >[36:77] Sonraki |