1. [36:6] | litünẕira ḳavmem mâ ünẕira âbâühüm fehüm gâfilûn. | لتنذر قوما ما أنذر آباؤهم فهم غافلون لِتُنذِرَ قَوْمًا مَّا أُنذِرَ آبَاؤُهُمْ فَهُمْ غَافِلُونَ |
---|
Elmalılı | Babaları korkutulmamış ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve çok merhametli olan Allah'ın indirdiği (Kur'ân) ile korkutasın. |
Y. Ali | In order that thou mayest admonish a people, whose fathers had received no admonition, and who therefore remain heedless (of the Signs of Allah).
|
Words | | لتنذر - That you may warn| قوما - a people| ما - not| أنذر - were warned| آباؤهم - their forefathers,| فهم - so they| غافلون - (are) heedless.| |
Pickthal | That thou mayst warn a folk whose fathers were not warned, so they are heedless. |
Arberry | that thou mayest warn a people whose fathers were never warned, so they are heedless. |
Shakir | That you may warn a people whose fathers were not warned, so they are heedless. |
Free Minds | To warn a people whose fathers were not warned, for they are unaware. |
Qaribullah | so that you may warn a people whose fathers were not warned, and so were heedless. |
Asad | [bestowed upon thee] so that thou mayest warn people whose forefathers had not been warned, and who therefore are unaware [of the meaning of right and wrong]. [Cf. 6:131-132. In the wider sense of this expression, the "forefathers" may be a metonym for a community's cultural past: hence, the reference to those "forefathers" not having been "warned" (i.e., against evil) evidently alludes to the defectiveness of the ethical heritage of people who have become estranged from true moral values.] |
Diyanet Vakfı | Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir. |
Diyanet | Bu, babaları uyarılmadığından gafil kalmış bir milleti uyarman için güçlü ve merhametli olan Allah'ın indirdiği Kuran'dır. |
Edip Yüksel | Ataları uyarılmadığından tümüyle habersiz kalmış bir toplumu uyarman için... |
Suat Yıldırım | O, azîz ve rahîmden indirilen bir tenzil olup, ataları uyarılmamış, hâliyle, kendileri de gaflette giden, bir topluluğu uyarmak için gönderilmişsin. |
Yaşar Nuri Öztürk | Babaları uyarılmamış, tam gaflet içinde bir toplumu uyarman için gönderildin. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Korkutman için, ataları korkutulmamış topluluğu; onlardır gafil olanlar. |
Ali Bulaç | Babaları uyarılmamış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarman için (gönderildin). |
Süleyman Ateş | Babaları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için (seni gönderdik). |
Önceki [36:5]< >[36:7] Sonraki |