1. [36:57] | lehüm fîhâ fâkihetüv velehüm mâ yedde`ûn. | لهم فيها فاكهة ولهم ما يدعون لَهُمْ فِيهَا فَاكِهَةٌ وَلَهُم مَّا يَدَّعُونَ |
---|
Elmalılı | Onlara orada bir meyve vardır. İsteyecekleri her şey onlarındır. |
Y. Ali | (Every) fruit (enjoyment) will be there for them; they shall have whatever they call for;
|
Words | | لهم - For them| فيها - therein| فاكهة - (are) fruits,| ولهم - and for them| ما - (is) whatever| يدعون - they call for.| |
Pickthal | Theirs the fruit (of their good deeds) and theirs (all) that they ask; |
Arberry | therein they have fruits, and they have all that they call for. |
Shakir | They shall have fruits therein, and they shall have whatever they desire. |
Free Minds | They will have fruits therein; they will have in it whatever they ask for. |
Qaribullah | They shall have fruits and all that they call for. |
Asad | [only] delight will there be for them, and theirs shall be all that they could ask for: |
Diyanet Vakfı | Orada onlar için her çeşit meyve vardır. Bütün arzuları yerine getirilir. |
Diyanet | Orada meyveler ve her istedikleri onlarındır. |
Edip Yüksel | Onlar için meyveler ve istedikleri her şey vardır. |
Suat Yıldırım | Orada turfanda yemişler onlara, hâsılı istedikleri her şey onlara... |
Yaşar Nuri Öztürk | Orada kendileri için meyveler var. İstedikleri her şey kendilerinin olacak. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlarındır orada yemişler ve onlarındır diledikleri her şey. |
Ali Bulaç | Orada taptaze-meyveler onların ve istek duydukları herşey onlarındır. |
Süleyman Ateş | Orada onlar için meyvalar ve istedikleri her şey vardır. |
Önceki [36:56]< >[36:58] Sonraki |