1. [36:18] | ḳâlû innâ teṭayyernâ biküm. leil lem tentehû lenercümenneküm veleyemessenneküm minnâ `aẕâbün elîm. | قالوا إنا تطيرنا بكم لئن لم تنتهوا لنرجمنكم وليمسنكم منا عذاب أليم قَالُوا إِنَّا تَطَيَّرْنَا بِكُمْ لَئِن لَّمْ تَنتَهُوا لَنَرْجُمَنَّكُمْ وَلَيَمَسَّنَّكُم مِّنَّا عَذَابٌ أَلِيمٌ |
---|
Elmalılı | Onlar dediler ki: "Herhalde biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun ki, sizi hiç tınmadan taşlarız ve mutlaka bizden size pek acıklı bir azab dokunur." | Y. Ali | The (people) said: "for us, we augur an evil omen from you: if ye desist not, we will certainly stone you. And a grievous punishment indeed will be inflicted on you by us."
| Words | | قالوا - They said,| إنا - "Indeed, we| تطيرنا - [we] see an evil omen| بكم - from you.| لئن - If| لم - not| تنتهوا - you desist,| لنرجمنكم - surely, we will stone you,| وليمسنكم - and surely will touch you| منا - from us| عذاب - a punishment| أليم - painful."| | Pickthal | (The people of the city) said: We augur ill of you. If ye desist not, we shall surely stone you, and grievous torture will befall you at our hands. | Arberry | They said, 'We augur ill of you. If you give not over, we will stone you and there shall visit you from us a painful chastisement.' | Shakir | They said: Surely we augur evil from you; if you do not desist, we will certainly stone you, and there shall certainly afflict vou a painful chastisement from us. | Free Minds | They replied: "We have welcomed you better than you deserve. If you do not cease, we will stone you, and you will receive a painful retribution from us!" | Qaribullah | They answered: 'We predict evil of you. If you do not desist, we will stone you and a painful punishment from us will befall you. ' | Asad | Said [the others]: "Truly, we augur evil from you! [For an explanation of the phrase tatayyarna bikum, see surah 7:131.] Indeed, if you desist not, we will surely stone you, and grievous suffering is bound to befall you at our hands!" | Diyanet Vakfı | (Bunun üzerine onlar:) Doğrusu siz bize uğursuz geldiniz. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun sizi taşlarız. Ve bizden size mutlaka fena bir kötülük dokunur, dediler. | Diyanet | "Doğrusu sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık; vazgeçmezseniz and olsun ki sizi taşlayacağız ve bizden size can yakıcı bir azap dokunacaktır" dediler. | Edip Yüksel | Dediler ki, "Sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer son vermezseniz sizi taşlarız ve bizden size acı bir ceza dokunacaktır." | Suat Yıldırım | Ahâli dedi ki: “Uğursuzsunuz siz, şayet vazgeçmezseniz, sizi taşlarız, acı mı acı bir azap size dokundururuz.” | Yaşar Nuri Öztürk | Dediler: "Sizin yüzünüzden uğursuzlukla karşılaştık/biz sizi uğursuzluk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutlaka taşlayacağız. Ve bizden size acıklı bir azap kesinlikle dokunacaktır." | Abdulbaki Gölpınarlı | Demişlerdi ki: Gerçekten de sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğramadayız, andolsun ki bu işten vazgeçmezseniz elbette taşlarız sizi ve elbette bizden, elemli bir azaba uğrarsınız. | Ali Bulaç | Dediler ki: "Herhalde biz, sizlerden dolayı uğursuzluğa uğradık. Eğer (bu söylediklerinize) bir son vermeyecek olursanız, andolsun, sizi taşa tutacağız ve mutlaka bizden yana size acı bir azap dokunacaktır." | Süleyman Ateş | (Kentliler) Dediler ki: "Doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işten vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız ve bizden size acı bir azab dokunur." | Önceki [36:17]< >[36:19] Sonraki |
|