1. [34:52] | veḳâlû âmennâ bih. veennâ lehümü-ttenâvuşü mim mekânim be`îd. | وقالوا آمنا به وأنى لهم التناوش من مكان بعيد وَقَالُوا آمَنَّا بِهِ وَأَنَّى لَهُمُ التَّنَاوُشُ مِن مَكَانٍ بَعِيدٍ |
---|
Elmalılı | Ve: "O'na iman ettik" demektedirler. Fakat onlar için (âhiret gibi) uzak bir yerden (imana) el sunmak (ulaşabilmek) nerede? |
Y. Ali | And they will say, "We do believe (now) in the (Truth)"; but how could they receive (Faith) from a position (so far off,-
|
Words | | وقالوا - And they will say,| آمنا - "We believe| به - in it."| وأنى - But how| لهم - for them| التناوش - (will be) the receiving| من - from| مكان - a place| بعيد - far off?| |
Pickthal | And say: We (now) believe therein. But how can they reach (faith) from afar off, |
Arberry | and they say, 'We believe in it'; but how can they reach from a place far away, |
Shakir | And they shall say: We believe in it. And how shall the attaining (of faith) be possible to them from a distant place? |
Free Minds | And they will Say: "We believe in it," but it will be far too late. |
Qaribullah | and say: 'We believe in it. ' But how can they reach from a place that is distant, |
Asad | and will cry, "We do [now] believe in it!" But how can they [hope to] attain [to salvation] from so far away, [Lit., "from a place far-away" - i.e., from their utterly different past life on earth.] |
Diyanet Vakfı | (İş işten geçtikten sonra:) "Ona inandık" demişlerdir, ama uzak yerden (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imana kavuşmak onlar için nasıl mümkün olur? |
Diyanet | Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur, cehenneme yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman, "Allah'a inandık" derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasıl kolayca ulaşırlar? |
Edip Yüksel | "Ona inandık," derler. Uzak bir yerden ona nasıl ulaşabilirler? |
Suat Yıldırım | İş işten geçtikten sonra “Peygambere inandık.” demektedirler; ama uzak yerden, ta dünyadan imanı nasıl alabilsinler? [32,12] |
Yaşar Nuri Öztürk | "Ona inandık!" dediler. Ama nasıl mümkün olur onlar için imana ulaşmak o uzak yerden! |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve diyecekler ki: İnandık ona, fakat bu uzak bir yerde nereden imana kavuşacaklar, ondan faydalanacaklar? |
Ali Bulaç | "Biz ona iman ettik" derler; ancak onlara uzak bir yerden (ahiretten imana) el uzatmak nerede? |
Süleyman Ateş | Ona inandık demektedirler, ama uzak yerden (ta dünyadan imanı) nasıl alabilsinler? |
Önceki [34:51]< >[34:53] Sonraki |