Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  34 - SebeGörüntülenen ayet : 33 | 54 - Sure No: 34
Önceki [34:32]< >[34:34] Sonraki
1.
[34:33]
veḳâle-lleẕîne-stuḍ`ifû lilleẕîne-stekberû bel mekru-lleyli vennehâri iẕ te'mürûnenâ en nekfüra billâhi venec`ale lehû endâdâ. veeserrü-nnedâmete lemmâ raevu-l`aẕâb. vece`alne-l'aglâle fî a`nâḳi-lleẕîne keferû. hel yüczevne illâ mâ kânû ya`melûn.وقال الذين استضعفوا للذين استكبروا بل مكر الليل والنهار إذ تأمروننا أن نكفر بالله ونجعل له أندادا وأسروا الندامة لما رأوا العذاب وجعلنا الأغلال في أعناق الذين كفروا هل يجزون إلا ما كانوا يعملون
وَقَالَ الَّذِينَ اسْتُضْعِفُوا لِلَّذِينَ اسْتَكْبَرُوا بَلْ مَكْرُ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ إِذْ تَأْمُرُونَنَا أَن نَّكْفُرَ بِاللَّهِ وَنَجْعَلَ لَهُ أَندَادًا وَأَسَرُّوا النَّدَامَةَ لَمَّا رَأَوُا الْعَذَابَ وَجَعَلْنَا الْأَغْلَالَ فِي أَعْنَاقِ الَّذِينَ كَفَرُوا هَلْ يُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Elmalılı O zayıf düşürülenler de o büyüklük taslayanlara: "Hayır, (işiniz) gece, gündüz hilekârlıktı. Çünkü siz bize Allah'ı inkâr etmemizi ve O'na eş koşmamızı emrediyordunuz." derler. Bunlar azabı gördükleri zaman içlerinden pişmanlık getirmektedirler. Biz de o kâfirlerin boyunlarına demir halkalar geçirmişizdir. Onlar sadece yaptıklarının cezasını çekiyorlardır.
Y. AliThose who had been despised will say to the arrogant ones: "Nay! it was a plot (of yours) by day and by night: Behold! Ye (constantly) ordered us to be ungrateful to Allah and to attribute equals to Him!" They will declare (their) repentance when they see the Penalty: We shall put yokes on the necks of the Unbelievers: It would only be a requital for their (ill) Deeds.
 Words| وقال - And will say| الذين - those who| استضعفوا - were oppressed| للذين - to those who| استكبروا - were arrogant,| بل - "Nay,| مكر - (it was) a plot| الليل - (by) night| والنهار - and (by) day| إذ - when| تأمروننا - you were ordering us| أن - that| نكفر - we disbelieve| بالله - in Allah| ونجعل - and we set up| له - for Him| أندادا - equals."| وأسروا - But they will conceal| الندامة - the regret| لما - when| رأوا - they see| العذاب - the punishment.| وجعلنا - And We will put| الأغلال - shackles| في - on| أعناق - (the) necks| الذين - (of) those who| كفروا - disbelieved.| هل - Will| يجزون - they be recompensed| إلا - except| ما - (for) what| كانوا - they used to| يعملون - do?|
PickthalThose who were despised say unto those who were proud: Nay but (it was your) scheming night and day, when ye commanded us to disbelieve in Allah and set up rivals unto Him. And they are filled with remorse when they behold the doom; and We place carcans on the necks of those who disbelieved. Are they requited aught save what they used to do?
Arberry And those that were abased will say to those that waxed proud, 'Nay, but devising night and day, when you were ordering us to disbelieve in God, and to set up compeers to Him.' They will be secretly remorseful when they see the chastisement and We put fetters on the necks of the unbelievers; shall they be recompensed except for what they were doing?
ShakirAnd those who were deemed weak shall say to those who were proud. Nay, (it was) planning by night and day when you told us to disbelieve in Allah and to set up likes with Him. And they shall conceal regret when they shall see the punishment; and We will put shackles on the necks of those who disbelieved; they shall not be requited but what they did.
Free MindsAnd those who were weak will say to those who were mighty: "No, it was your scheming night and day, when you commanded us to reject God, and to set up equals to Him." And they will be filled with regret, when they see the retribution. And We will place shackles around the necks of those who rejected. Are they not being requited for what they used to do?
Qaribullah Those that were abased will say to those who were proud: 'Rather, it was scheming night and day, when you ordered us to disbelieve in Allah and set up equals to Him. ' And they will regret in secret when they see the punishment and We put (iron) fetters on the necks of the unbelievers. Shall they be recompensed except for what they were doing?
AsadBut those who had been weak will say unto those who had gloried in their arrogance: "Nay, [what kept us away was your] devising of false arguments, night and day, [against God's messages- as you did] [I.e., always, the term makr (lit., "a scheme" or "scheming") has here the connotation of "devising false arguments" against something that is true: in this case, as is shown in the first paragraph of verse 31 above, against God's messages (cf. a similar use of this term in 10:21 and 35:43; see also 86:15).] when you persuaded us to blaspheme against God and to claim that there are powers that could rival Him!" [Lit., "[that we should] give God compeers (andad)". For an explanation of this phrase and my rendering of it, see 2:22.] And when they see the suffering [that awaits them], they will [all] be unable to express [the full depth of] their remorse: [For a justification of this rendering of the phrase asarru `n-nadamah, see 10:54.] for We shall have put shackles around the necks of those who had been bent on denying the truth: [As pointed out by several of the classical commentators (e.g., Zamakhshari, Razi and Baydawi) in their explanations of similar phrases occurring in 13:5 and 36:8, the "shackles" (aghlal) which these sinners carry, as it were, "around their necks" in life, and will carry on Judgment Day, are a metaphor of the enslavement of their souls to the false values to which they had surrendered, and of the suffering which will be caused by that surrender.] [and] will this be aught but a [just] requital for what they were doing? PURSUIT OF MATERIAL PROSPERITY AT THE EXPENSE OF MORALITY
Diyanet VakfıZayıf sayılanlar da büyüklük taslayanlara: Hayır! Gece gündüz (işiniz) tuzak kurmaktı. Çünkü siz daima Allah'ı inkar etmemizi, O'na ortaklar koşmamızı bize emrederdiniz, derler. Artık azabı gördüklerinde, için için yanarlar; biz de o inkar edenlerin boyunlarına demir halkalar takarız. Onlar ancak yapmakta oldukları günahları yüzünden cezalandırılırlar.
DiyanetGüçsüz sayılanlar da büyüklük taslayanlara: "Hayır gece gündüz hile kuruyor ve bize Allah'ı inkar etmemizi, O'na ortaklar koşmamızı emrediyordunuz" derler. Azabı gördüklerinde, ettiklerine içleri yanar. İnkar edenlerin boyunlarına demir halkalar vururuz. Yaptıklarından başka bir şeyin mi cezasını çekerler?
Edip YükselGüçsüzleştirilenler, büyüklenenlere, "Asıl sizdiniz. Bizim ALLAH'a karşı nankörlük göstermemiz ve O'na ortaklar koşmamız için gece gündüz planlar kuruyordunuz." Azabı gördüklerinde içlerinde pişmanlık duyarlar. İnkarcıların boyunlarına prangalar vurmuşuzdur. Yalnız yaptıklarının karşılığını almıyorlar mı?
Suat YıldırımEzilenler de kibirlilere:“Hayır! İşiniz gücünüz, gece gündüz dolap!Siz daima Allah'a nankörlük etmemizi,Ona birtakım şerikler uydurmamızı bizden isterdiniz” derler.Ve böyle atışırlarken hepsi, azabı gördükleri o esnada, pişmanlıklarını içlerine atarlar...O inkârcıların boyunlarına ateşten demir halkalar takarız.Bu, yaptıklarının adil bir karşılığı değil midir?
Yaşar Nuri ÖztürkBu kez, basit görülüp horlananlar büyüklük taslayanlara şöyle derler: "Hayır, öyle değil!" İşiniz gece gündüz düzenbazlıktı. Siz bize Allah'a nankörlük etmemizi, O'na eşler-ortaklar tutmamızı emrediyordunuz." Nihayet, azabı gördüklerinde, pişmanlığı içlerine gömerler. Biz ise inkârcıların boyunlarına bukağıları vurmuşuzdur. Yapıp ettiklerinden başka, neyin karşılığını görüyorlar ki!...
Abdulbaki GölpınarlıVe aşağılık sanılanlar da büyüklük satanlara, hayır derler, gecegündüz düzenler kurup duruyor ve o zamanlar, bize de Allah'a kafir olmamızı ve ona eşler tanımamızı emrediyordunuz ve azabı görünce hepsinde de nedamet belirir ve biz de kafir olanların boyunlarına zincirler vururuz. Onların yaptıklarına karşılık başka bir şey mi verecektik ki?
Ali BulaçZa'fa uğratılanlar da büyüklük taslayanlara: "Hayır, siz gece ve gündüz hileli düzenler (kurup) bizim Allah'ı inkar etmemizi ve O'na eşler koşmamızı bize emrediyordunuz" dediler. Azabı gördüklerinde pişmanlıklarını saklarlar; Biz de inkar edenlerin boyunlarına halkalar geçirdik. Onlar, yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı?
Süleyman AteşZayıf düşürülenler büyüklük taslayanlara: "Hayır, gece gündüz dolap (kurar, kötülük aşılardınız) Allah'a nankörlük etmemizi, O'na eşler koşmamızı bize emrederdiniz." dediler. Ve azabı gördüklerinde, içlerinde pişmanlıklarını gizlediler. Biz de o nankörlerin boyunlarına demir halkalar geçirdik. Yalnız yaptıklarıyle cezalanmıyorlar mı?
Önceki [34:32]< >[34:34] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17