Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  31 - LokmanGörüntülenen ayet : 4 | 34 - Sure No: 31
Önceki [31:3]< >[31:5] Sonraki
1.
[31:4]
elleẕîne yüḳîmûne-ṣṣalâte veyü'tûne-zzekâte vehüm bil'âḫirati hüm yûḳinûn.الذين يقيمون الصلاة ويؤتون الزكاة وهم بالآخرة هم يوقنون
الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَهُم بِالْآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ
Elmalılı Onlar, namazı kılarlar, zekatı verirler, âhirete de kesin olarak inanırlar.
Y. AliThose who establish regular Prayer, and give regular Charity, and have (in their hearts) the assurance of the Hereafter.
 Words| الذين - Those who| يقيمون - establish| الصلاة - the prayer| ويؤتون - and give| الزكاة - zakah| وهم - and they,| بالآخرة - in the Hereafter,| هم - [they]| يوقنون - believe firmly.|
PickthalThose who establish worship and pay the poor-due and have sure faith in the Hereafter.
Arberry who perform the prayer, and pay the alms, and have sure faith in the Hereafter.
ShakirThose who keep up prayer and pay the poor-rate and they are certain of the hereafter.
Free MindsThose who hold the contact-method, and contribute towards betterment and regarding the Hereafter they are certain.
Qaribullah who establish the prayer, pay the obligatory charity, and firmly believe in the Everlasting Life.
Asadwho are constant in prayer and dispense charity: [The term az-zakah seems to have here its more general meaning of "charity" rather than the legal connotation of "purifying dues" (see note on 2:43), the more so as the above passage has a close inner resemblance to 2:2 - 4, where "spending on others out of what We provide as sustenance" is described as one of the characteristics of the God-conscious.] for it is they, they who in their innermost are certain of the life to come!
Diyanet VakfıO kimseler, namazı kılarlar, zekatı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.
DiyanetO kimseler namazı kılarlar, zekatı verirler; ahirete de yakinen inanırlar.
Edip YükselOnlar ki namazı gözetirler, zekatı verirler; ahiret hakkında da kuşkuları yoktur.
Suat YıldırımOnlar namazı hakkıyla ifa ederler, zekâtı verirler, âhirete de tam olarak iman ederler.
Yaşar Nuri ÖztürkKi onlar namazı/duayı yerine getirirler, zekâtı verirler. Ve onlar âhirete de gözle görmüşçesine inanırlar.
Abdulbaki GölpınarlıOnlar, namaz kılarlar ve zekat verirler ve ahirete de iyice inanmışlardır.
Ali BulaçOnlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler. Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete inanırlar.
Süleyman AteşOnlar ki namazı kılarlar, zekatı verirler ve onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.
Önceki [31:3]< >[31:5] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17