1.
[30:56] | veḳâle-lleẕîne ûtü-l`ilme vel'îmâne leḳad lebiŝtüm fî kitâbi-llâhi ilâ yevmi-lba`ŝ. fehâẕâ yevmü-lba`ŝi velâkinneküm küntüm lâ ta`lemûn. |  وقال الذين أوتوا العلم والإيمان لقد لبثتم في كتاب الله إلى يوم البعث فهذا يوم البعث ولكنكم كنتم لا تعلمون
وَقَالَ الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ وَالْإِيْمَانَ لَقَدْ لَبِثْتُمْ فِي كِتَابِ اللَّهِ إِلَى يَوْمِ الْبَعْثِ فَهَذَا يَوْمُ الْبَعْثِ وَلَكِنَّكُمْ كُنتُمْ لَا تَعْلَمُونَ |
|---|
| Elmalılı | Kendilerine ilim ve iman verilenler de şöyle diyecekler: "Andolsun ki, Allah'ın kitabında takdir edilmiş olan tekrar dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, dirilme günüdür. Fakat siz bunu bilmiyordunuz. | | Y. Ali | But those endued with knowledge and faith will say: "Indeed ye did tarry, within Allah's Decree, to the Day of Resurrection, and this is the Day of Resurrection: but ye - ye were not aware!"
| | Words | | وقال - But will say| الذين - those who| أوتوا - were given| العلم - the knowledge| والإيمان - and the faith,| لقد - "Verily| لبثتم - you remained| في - by| كتاب - (the) Decree| الله - (of) Allah| إلى - until| يوم - (the) Day| البعث - (of) Resurrection.| فهذا - And this| يوم - (is the) Day| البعث - (of) the Resurrection| ولكنكم - but you| كنتم - were| لا - not| تعلمون - knowing.| | | Pickthal | But those to whom knowledge and faith are given will say: The truth is, ye have tarried, by Allah's decree, until the Day of Resurrection. This is the Day of Resurrection, but ye used not to know. | | Arberry | But those who have been given knowledge and faith shall say, 'You have tarried in God's Book till the Day of the Upraising, This is the Day of the Upraising, but you did not know.' | | Shakir | And those who are given knowledge and faith will say: Certainly you tarried according to the ordinance of Allah till the day of resurrection, so this is the day of resurrection, but you did not know. | | Free Minds | And those who were given knowledge and faith said: "You have remained according to God's decree until the Day of Resurrection; so this is the Day of Resurrection, but you did not know." | | Qaribullah | But those to whom knowledge and belief have been given will say: 'You have stayed in the Book of Allah (the Protected Tablets) till the Day of Resurrection. This is the Day of Resurrection, yet you did not know. ' | | Asad | But those who [in their lifetime] were endowed with knowledge [See the last note on 16:27.] and faith will say: "Indeed, you have been tardy in [accepting as true] what God has revealed, [Lit., "with regard to (fi) God's revelation (kitab)", i.e., that the dead shall be resurrected and judged by Him. It is to be noted that the verb labitha signifies "he waited [for something] or he was tardy [with regard to something]" as well as "he stayed [in a place]" or "he remained". Evidently, in verse 55 ma labithu has the meaning of "they had not stayed" or "remained", while in verse 56 labithtum denotes "you have been tardy" or "you have waited".] [and you have waited] until the Day of Resurrection: this, then, is the Day of Resurrection: but you - you were determined not to know it! [Lit., "you were wont not to know" - i.e., "you persistently closed your mind to this promise".] | | Diyanet Vakfı | Kendilerine ilim ve iman verilenler şöyle derler: Andolsun ki siz, Allah'ın yazısında (hükmedildiği gibi) yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bugün yeniden dirilme günüdür; fakat siz onu tanımıyordunuz. | | Diyanet | Kendilerine ilim ve iman verilenler; "And olsun ki, siz Allah'ın yazısında mevcut yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme günüdür, fakat sizler anlamıyordunuz" derler. | | Edip Yüksel | Kendilerine bilgi ve inanç verilenler, "Siz ALLAH'ın yasasına göre, diriliş gününe kadar kaldınız. Bu, diriliş günüdür; fakat siz bilemediniz," diyeceklerdir. | | Suat Yıldırım | Kendilerine ilim ve iman nasib edilenler ise derler ki:“Siz Allah'ın kitabınca ba’s (dirilme) gününe kadar durdunuz.İşte bugün dirilme günüdür, fakat siz bunu bilmiyordunuz.” | | Yaşar Nuri Öztürk | İlim ve iman verilenler ise şöyle dediler: "Yemin olsun, siz, Allah'ın Kitabı gereğince yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür. Fakat siz daha önceden bilmiyordunuz." | | Abdulbaki Gölpınarlı | Kendilerine bilgi ve inanç verilenlerse derler ki: Andolsun ki siz, Allah'ın takdiri ne kadarsa, ta tekrar dirileceğiniz günedek yatıp eğlendiniz, gerçekten de budur tekrar dirileceğiniz gün ve fakat siz bilmiyorsunuz. | | Ali Bulaç | Kendilerine ilim ve iman verilenler ise, dediler ki: "Andolsun, siz Allah'ın Kitabında (yazılı süre boyunca) diriliş gününe kadar yaşadınız; işte bu dirilme günüdür. Ancak siz bilmiyordunuz." | | Süleyman Ateş | Kendilerine bilgi ve iman verilenler dediler ki: "Andolsun siz, Allah'ın yazgısınca ta yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu da dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz. | | Önceki [30:55]< >[30:57] Sonraki |
|
