1. [28:64] | veḳîle-d`û şürakâeküm fede`avhüm felem yestecîbû lehüm veraevü-l`aẕâb. lev ennehüm kânû yehtedûn. | وقيل ادعوا شركاءكم فدعوهم فلم يستجيبوا لهم ورأوا العذاب لو أنهم كانوا يهتدون وَقِيلَ ادْعُوا شُرَكَاءَكُمْ فَدَعَوْهُمْ فَلَمْ يَسْتَجِيبُوا لَهُمْ وَرَأَوُا الْعَذَابَ لَوْ أَنَّهُمْ كَانُوا يَهْتَدُونَ |
---|
Elmalılı | "(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!" denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Ne olurdu (dünyada iken) doğru yola girselerdi! |
Y. Ali | It will be said (to them): "Call upon your 'partners' (for help)" :they will call upon them, but they will not listen to them; and they will see the Penalty (before them); (how they will wish) 'if only they had been open to guidance!'
|
Words | | وقيل - And it will be said,| ادعوا - "Call| شركاءكم - your partners."| فدعوهم - And they will call them,| فلم - but not| يستجيبوا - they will respond| لهم - to them| ورأوا - and they will see| العذاب - the punishment.| لو - If only| أنهم - [that] they| كانوا - had been| يهتدون - guided!| |
Pickthal | And it will be said: Cry unto your (so-called) partners (of Allah). And they will cry unto them, and they will give no answer unto them, and they will see the Doom. Ah, if they had but been guided! |
Arberry | It shall be said, 'Call you now upon your associates!' And they will call upon them, but they shall not answer them, and they shall see the chastisement-ah, if they had been guided! |
Shakir | And it will be said: Call your associate-gods. So they will call upon them, but they will not answer them, and they shall see the punishment; would that they had followed the right way! |
Free Minds | And it will be said: "Call upon your partners," but they will not respond to them. And they will see the retribution. If only they were guided! |
Qaribullah | It will be said to them: 'Call on your associates! ' And they will call on them, but they will not respond to them, and they shall see the punishment if only they had been guided. |
Asad | And [they] will be told: "Call [now] unto those [beings or powers] to whom you were wont to ascribe a share in God's divinity!" [Lit., "those [God-]partners of yours".] -- and they will call unto them [for help], but those [fake objects of worship] will not respond to them: whereupon they will see the suffering [that awaits them - the suffering which could have been avoided] if only they had allowed themselves to be guided! [For this rendering of the phrase law kanu yahtadun, see second note on verse 56 above.] |
Diyanet Vakfı | "(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!" denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Ne olurdu (dünyada iken) doğru yola girselerdi! |
Diyanet | "Koştuğunuz ortaklarınızı çağırın" denir; onlar da çağırırlar ama, kendilerine cevap veremezler; cehennem azabını görünce doğru yolda olmadıklarına yanarlar. |
Edip Yüksel | Onlara, "Haydi ortaklarınızı (yardıma) çağırın." Bunun üzerine onları çağırırlar, ancak kendilerine karşılık vermezler. Azabı görürler ve doğru yolda bulunmadıklarına yanarlar. |
Suat Yıldırım | Bu defa onları putlaştıranlara hitaben: “Haydin, şeriklerinize yalvarın da onlardan yardım isteyin!” denir.Yalvarırlar ama onlar bunlara cevap veremezler.Fakat cevap olarak, karşılarına çıkan azabı görürler.Ne olurdu yani, dünyada iken bu gerçeği anlayıp hakkı kabul etselerdi!.. |
Yaşar Nuri Öztürk | Şöyle denilir: "Çağırın ortak koştuklarınızı!" Onlar da çağırırlar. Fakat ötekiler bunlara cevap veremezler; azabı görmüşlerdir. Önceden yola gelselerdi ne olurdu! |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve çağırın şirk koştuğunuz şeyleri denir, onlar da çağırırlar, fakat icabet etmezler onlara ve azabı görürler; ne olurdu doğru yolu bulsalardı. |
Ali Bulaç | Denir ki: "Ortaklarınızı çağırın." Böylelikle çağırırlar, ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Hidayet bulmuş olsalardı ne olurdu. |
Süleyman Ateş | (Allah tarafından) onlara: "(Bana), koştuğunuz ortakları çağırın!" denir. Onları çağırırlar. Fakat (çağırılanlar), bunların çağrısına cevap vermezler ve (bunlar), karşılarında azabı görürler (sanki çağırdıkları şey, azabın kendisi olmuştur). Ne olurdu (sanki dünyada) yola gelselerdi! |
Önceki [28:63]< >[28:65] Sonraki |