1. [27:32] | ḳâlet yâ eyyühe-lmeleü eftûnî fî emrî. mâ küntü ḳâṭi`aten emran ḥattâ teşhedûn. | قالت يا أيها الملأ أفتوني في أمري ما كنت قاطعة أمرا حتى تشهدون قَالَتْ يَا أَيُّهَا الْمَلَأُ أَفْتُونِي فِي أَمْرِي مَا كُنتُ قَاطِعَةً أَمْرًا حَتَّى تَشْهَدُونِ |
---|
Elmalılı | (Sonra Melike) dedi ki: "Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan hiçbir işi kestirip atmam." |
Y. Ali | She said: "Ye chiefs! advise me in (this) my affair: no affair have I decided except in your presence."
|
Words | | قالت - She said,| يا - O| أيها - "O| الملأ - chiefs!| أفتوني - Advise me| في - in| أمري - my affair.| ما - Not| كنت - I would be| قاطعة - the one to decide| أمرا - any matter| حتى - until| تشهدون - you are present with me."| |
Pickthal | She said: O chieftains! Pronounce for me in my case. I decide no case till ye are present with me. |
Arberry | She said, 'O Council, pronounce to me concerning my affair; I am not used to decide an affair until you bear me witness.' |
Shakir | She said: O chiefs! give me advice respecting my affair: I never decide an affair until you are in my presence. |
Free Minds | She said: "O commanders, advise me in this matter of mine, for I will not take a decision until you give testimony." |
Qaribullah | She said: 'O Council, let me hear your counsel, concerning my affairs, for I am not used to deciding an affair until you bear me witness. ' |
Asad | She added: "O you nobles! Give me your opinion on the problem with which I am now faced; [Lit., "on this case [or "problem"] of mine".]I would never make a [weighty] decision unless you are present with me." |
Diyanet Vakfı | (Sonra Melike) dedi ki: Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan (size danışmadan) hiçbir işi kestirip atmam. |
Diyanet | "Ey ileri gelenler! Vereceğim emir hakkında bana fikrinizi söyleyin; siz benim yanımda bulunmadıkça, bir iş hakkında kesin bir hüküm vermem" dedi. |
Edip Yüksel | "Ey konseyim, şu işte bana bir fikir verin. Siz yanımda bulunmadıkça bir işte karar vermem," dedi. |
Suat Yıldırım | “Değerli danışmanlarım, bu mesele hakkında görüşlerinizi istiyorum. Pek iyi bildiğiniz gibi, sizi çağırmadan, size danışmadan hiç bir meseleyi hükme bağlamam.” |
Yaşar Nuri Öztürk | Melike dedi: "Ey danışmanlarım, bu meselem konusunda bana fikir verin. Siz onaylamadıkça, hiçbir işe kesin karar vermem." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ey ulular dedi, şu işi ne yapacağım, bana bir rey verin, sizi çağırmadan kesin bir karar vermedim. |
Ali Bulaç | Dedi ki: "Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (herşeye) şahidlik etmedikçe ben hiçbir işte kesin (karar veren biri) değilim." |
Süleyman Ateş | Ey ileri gelenler, dedi, bu işimde bana bir fikir verin; ben, siz olmadıkça hiçbir işi kesip atmam. |
Önceki [27:31]< >[27:33] Sonraki |