1. [26:81] | velleẕî yümîtünî ŝümme yuḥyîn. | والذي يميتني ثم يحيين وَالَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحْيِينِ |
---|
Elmalılı | "O ki, benim canımı alacak, sonra diriltecektir. " |
Y. Ali | "Who will cause me to die, and then to life (again);
|
Words | | والذي - And the One Who| يميتني - will cause me to die| ثم - then| يحيين - he will give me life,| |
Pickthal | And Who causeth me to die, then giveth me life (again), |
Arberry | who makes me to die, then gives me life, |
Shakir | And He Who will cause me to die, then give me life; |
Free Minds | "And the One who will make me die and then bring me to life." |
Qaribullah | who makes me to die and then revives me, |
Asad | and who will cause me to die and then will bring me back to life - |
Diyanet Vakfı | Benim canımı alacak, sonra beni diriltecek O'dur. |
Diyanet | İbrahim: "Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak Alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat. |
Edip Yüksel | "Beni öldüren ve sonra dirilten O'dur." |
Suat Yıldırım | O'dur beni öldürecek ve sonra da diriltecek olan. |
Yaşar Nuri Öztürk | "Beni öldürecek, sonra diriltecek O'dur." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve öyle bir mabuttur ki beni öldürür, sonra da diriltir. |
Ali Bulaç | "Beni öldürecek, sonra diriltecek olan da O'dur," |
Süleyman Ateş | Beni öldürecek, sonra diriltecek O'dur. |
Önceki [26:80]< >[26:82] Sonraki |