1. [26:79] | velleẕî hüve yuṭ`imünî veyesḳîn. | والذي هو يطعمني ويسقين وَالَّذِي هُوَ يُطْعِمُنِي وَيَسْقِينِ |
---|
Elmalılı | "Beni yediren, içirendir," |
Y. Ali | "Who gives me food and drink,
|
Words | | والذي - And the One Who| هو - [He]| يطعمني - gives me food| ويسقين - and gives me drink.| |
Pickthal | And Who feedeth me and watereth me. |
Arberry | and Himself gives me to eat and drink, |
Shakir | And He Who gives me to eat and gives me to drink: |
Free Minds | "And He is the One who feeds me and gives me to drink." |
Qaribullah | and He gives me to eat and drink, |
Asad | and is the One who gives me to eat and to drink, |
Diyanet Vakfı | Beni yediren, içiren O'dur. |
Diyanet | İbrahim: "Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak Alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat. |
Edip Yüksel | "Beni yediren ve içiren O'dur." |
Suat Yıldırım | O'dur beni doyuran, O’dur beni içiren. |
Yaşar Nuri Öztürk | "O'dur beni doyuran, suvaran." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve öyle bir mabuttur ki beni doyurur ve suya kandırır. |
Ali Bulaç | "Bana yediren ve içiren O'dur;" |
Süleyman Ateş | Bana yediren ve içiren O'dur. |
Önceki [26:78]< >[26:80] Sonraki |