1. [23:75] | velev raḥimnâhüm vekeşefnâ mâ bihim min ḍurril leleccû fî ṭugyânihim ya`mehûn. | ولو رحمناهم وكشفنا ما بهم من ضر للجوا في طغيانهم يعمهون وَلَوْ رَحِمْنَاهُمْ وَكَشَفْنَا مَا بِهِم مِّن ضُرٍّ لَّلَجُّوا فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ |
---|
Elmalılı | Eğer onlara acıyıp da için de bulundukları sıkıntıyı giderseydik, iyice körleşerek azgınlıklarında büsbütün direnirlerdi. |
Y. Ali | If We had mercy on them and removed the distress which is on them, they would obstinately persist in their transgression, wandering in distraction to and fro.
|
Words | | ولو - And if| رحمناهم - We had mercy on them| وكشفنا - and We removed| ما - what| بهم - (was) on them| من - of| ضر - (the) hardship,| للجوا - surely they would persist| في - in| طغيانهم - their transgression| يعمهون - wandering blindly.| |
Pickthal | Though We had mercy on them and relieved them of the harm afflicting them, they still would wander blindly on in their contumacy. |
Arberry | Did We have mercy on them, and remove the affliction that is upon them, they would persist in their insolence wandering blindly. |
Shakir | And if We show mercy to them and remove the distress they have, they would persist in their inordinacy, blindly wandering on. |
Free Minds | And if We were to have mercy on them and remove what distress was upon them, they would still return to persist in their transgression, wandering blindly. |
Qaribullah | If We had mercy on them and removed their afflictions, they would still persist in their insolence, blindly wandering. |
Asad | And even were We to show them mercy and remove whatever distress might befall them [in this life], [Sc., "as it inevitably befalls all human beings": an oblique allusion to the fact that human life is never free from distress.] they would still persist in their overweening arrogance, blindly stumbling to and fro. |
Diyanet Vakfı | Eğer onlara acıyıp da içinde bulundukları sıkıntıyı giderseydik, iyice körleşerek azgınlıklarında direnirlerdi. |
Diyanet | Biz onlara acısak ve başlarındaki sıkıntıyı gidersek bile, azgınlıkları içinde bocalayıp kalırlar. |
Edip Yüksel | Kendilerine acıyıp başlarına gelen perişanlıklarını giderseydik bile, azgınlıklarına dalıp bocalayacaklardı. |
Suat Yıldırım | Eğer Biz onlara merhamet edip, uğradıkları belayı giderseydik, yine onlar azgınlıklarında devam edip giderlerdi. [8,23; 6,28-29] |
Yaşar Nuri Öztürk | Eğer biz onlara acıyıp da üstlerindeki sıkıntıyı kaldırsaydık, azgınlıkları içinde sersem sersem bocalamaya devam edeceklerdi. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlara acırsan ve uğradıkları zararı giderirsen gene azgınlıklarında şaşkıncasına ısrar edip giderler. |
Ali Bulaç | Eğer onlara merhamet eder ve onlara dokunan zararı gideriverirsek, taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşmalarını sürdürecekler. |
Süleyman Ateş | Biz onlara acıyıp da başlarındaki sıkıntıyı açsaydık, yine azgınlıklarında bocalamağa devam ederlerdi. |
Önceki [23:74]< >[23:76] Sonraki |