1. [23:102] | femen ŝeḳulet mevâzînühû feülâike hümü-lmüfliḥûn. | فمن ثقلت موازينه فأولئك هم المفلحون فَمَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ |
---|
Elmalılı | Böylece kimlerin tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir. |
Y. Ali | Then those whose balance (of good deeds) is heavy,- they will attain salvation:
|
Words | | فمن - Then (the one) whose| ثقلت - (are) heavy| موازينه - his scales,| فأولئك - then those -| هم - they| المفلحون - (are) the successful.| |
Pickthal | Then those whose scales are heavy, they are the successful. |
Arberry | Then he whose scales are heavy -- they are the prosperers, |
Shakir | Then as for him whose good deeds are preponderant, these are the successful. |
Free Minds | So, those whose weight is heavy on the scales, then those are the successful ones. |
Qaribullah | Those whose scales are heavy shall prosper, |
Asad | And they whose weight [of righteousness] is heavy in the balance - it is they, they who will have attained to a happy state; |
Diyanet Vakfı | Artık kimlerin (sevap) tartılan ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir. |
Diyanet | Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtuluşa ermiş olanlardır. |
Edip Yüksel | Tartıları ağır gelenler, işte onlar kazanacaklardır. |
Suat Yıldırım | O gün kimin iyilikleri mizanda ağır basarsa onlar kurtulacaklar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Artık kimin tartıları ağır gelirse onlar kurtulmuş olacaklardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Kimin iyilikleri ağır gelirse o çeşit kişilerdir kurtulanlar, muratlarına erenler. |
Ali Bulaç | Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. |
Süleyman Ateş | Kimlerin (eylemlerinin) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. |
Önceki [23:101]< >[23:103] Sonraki |