1. [22:49] | ḳul yâ eyyühe-nnâsü innemâ ene leküm neẕîrum mübîn. | قل يا أيها الناس إنما أنا لكم نذير مبين قُلْ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّمَا أَنَا لَكُمْ نَذِيرٌ مُّبِينٌ |
---|
Elmalılı | (Habîbim!) De ki: "Ey insanlar! Ben size ancak apaçık anlatan bir uyarıcıyım." |
Y. Ali | Say: "O men! I am (sent) to you only to give a Clear Warning:
|
Words | | قل - Say,| يا - O| أيها - "O mankind!| الناس - "O mankind!| إنما - Only| أنا - I am| لكم - to you| نذير - a warner| مبين - clear."| |
Pickthal | Say: O mankind! I am only a plain warner unto you. |
Arberry | Say: 'O men, I am only for you a plain warner.' |
Shakir | Say: O people! I am only a plain warner to you. |
Free Minds | Say: "O mankind, I am but a clear warner to you!" |
Qaribullah | Say (Prophet Muhammad): 'O people, I have been sent to warn you plainly. |
Asad | SAY [O Muhammad]: "O men! I am but a plain warner [sent by God] unto you!" |
Diyanet Vakfı | De ki: Ey insanlar! Ben ancak sizin için apaçık bir uyarıcıyım. |
Diyanet | "Ey insanlar! Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıcıyım" de. |
Edip Yüksel | De ki: "Ey insanlar, ben sizin için ancak apaçık bir uyarıcıyım." |
Suat Yıldırım | De ki: “Ey insanlar! Benim görevim sırf bir uyarıcı olmaktan ibarettir. |
Yaşar Nuri Öztürk | De ki: "Ey insanlar, ben sizin için, açıklayıcı bir uyarıcıdan başkası değilim." |
Abdulbaki Gölpınarlı | De ki: Ey insanlar, ben ancak size, apaçık bir korkutucuyum. |
Ali Bulaç | De ki: "Ey insanlar, gerçekten ben sizin için yalnızca bir uyarıcıyım." |
Süleyman Ateş | De ki: "Ey insanlar, ben sizin için ancak apaçık bir uyarıcıyım." |
Önceki [22:48]< >[22:50] Sonraki |