Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  21 - EnbiyaGörüntülenen ayet : 97 | 112 - Sure No: 21
Önceki [21:96]< >[21:98] Sonraki
1.
[21:97]
vaḳterabe-lva`dü-lḥaḳḳu feiẕâ hiye şâḫiṣatün ebṣâru-lleẕîne keferû. yâ veylenâ ḳad künnâ fî gafletim min hâẕâ bel künnâ żâlimîn.واقترب الوعد الحق فإذا هي شاخصة أبصار الذين كفروا يا ويلنا قد كنا في غفلة من هذا بل كنا ظالمين
وَاقْتَرَبَ الْوَعْدُ الْحَقُّ فَإِذَا هِيَ شَاخِصَةٌ أَبْصَارُ الَّذِينَ كَفَرُوا يَا وَيْلَنَا قَدْ كُنَّا فِي غَفْلَةٍ مِّنْ هَذَا بَلْ كُنَّا ظَالِمِينَ
Elmalılı Ve gerçek vaad yaklaştığında, işte o zaman kâfir olanların gözleri beleriverir. "Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gaflet içindeydik, hayır biz zalim kimselerdik." derler.
Y. AliThen will the true promise draw nigh (of fulfilment): then behold! the eyes of the Unbelievers will fixedly stare in horror: "Ah! Woe to us! we were indeed heedless of this; nay, we truly did wrong!"
 Words| واقترب - And has approached| الوعد - the promise| الحق - [the] true| فإذا - then behold,| هي - [it]| شاخصة - (are) staring| أبصار - (the) eyes| الذين - (of) those who| كفروا - disbelieved,| يا - O| ويلنا - "O woe to us!| قد - Verily,| كنا - we had been| في - in| غفلة - heedlessness| من - of| هذا - this;| بل - nay,| كنا - we were| ظالمين - wrongdoers."|
PickthalAnd the True Promise draweth nigh; then behold them, staring wide (in terror), the eyes of those who disbelieve! (They say): Alas for us! We (lived) in forgetfulness of this. Ah, but we were wrong-doers!
Arberry and nigh has drawn the true promise, and behold, the eyes of the unbelievers staring: 'Alas for us! We were heedless of this; 'nay, we were evildoers.'
ShakirAnd the true promise shall draw nigh, then lo! the eyes of those who disbelieved shall be fixedly open: O woe to us! surely we were m a state of heedlessness as to this; nay, we were unjust.
Free MindsAnd the promise of truth draws near. Then, when it is seen by the eyes of those who rejected: "Woe to us, we have been oblivious to this. Indeed, we were wicked!"
Qaribullah when the true promise draws near; the eyes of the unbelievers will stare (and they will say): 'Alas for us! Of this we have been heedless. We have been harmdoers. '
Asadthe while the true promise [of resurrection] draws close [to its fulfillment]. But then, lo! the eyes of those who [in their lifetime] were bent on denying the truth will stare in horror, [and they will exclaim:] "Oh, woe unto us! We were indeed heedless of this [promise of resurrection]! - nay, we were [bent on] doing evil!" [I.e., deliberately and without any excuse, since all the prophets had warned man of the Day of Resurrection and Judgment: cf. 14:44 - 45. The words "bent on" interpolated by me within brackets indicate intent, similar to the preceding expression alladhina kafaru, "those who were bent on denying the truth" (see also note on 2:6).]
Diyanet VakfıVe gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkar edenlerin gözleri donakalır! "Yazıklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz."
DiyanetGerçek vaad yaklaştığında, inkar edenlerin gözleri beleriverir: "Vah bize! Bundan önce gaflet içindeydik, hem de zalimdik" derler.
Edip YükselHak sözün gerçekleşmesi yaklaşmış ve kafirlerin gözleri korkudan dona kalmıştır: "Vah bize, Biz bundan gaflet içinde idik. Biz gerçekten zalimler olduk."
Suat YıldırımNihayet Ye'cüc ve Me’cüc’ün sedleri açılıp her tepeden dünyaya akın etmeye başladıkları, doğru vâdin vaktinin yaklaştığı sıra, işte o zaman, kâfirlerin gözleri birden donakalır. “Eyvah, bizlere! Biz bundan tam bir gaflet içinde idik, daha doğrusu kendimize zulmettik!” diyecekler.
Yaşar Nuri ÖztürkHak olan vaat yaklaşmıştır. İnkâr edenlerin gözleri birden donup kalmıştır. "Vay başımıza! Biz bundan gafil bulunuyorduk. Hayır, biz zalimlerdik!" derler.
Abdulbaki GölpınarlıVe gerçek vait yaklaşınca işte o zaman kafir olanlar, gözlerini dikip kalacaklar ve yazıklar olsun bize diyecekler, bundan gafildik, hatta zalimdik biz.
Ali BulaçGerçek olan va'd yaklaşmıştır, işte o zaman, inkar edenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler).
Süleyman AteşGerçek va'd (yani kıyamet) yaklaşmış olur. İnkar edenlerin gözleri birden donup kalır. "Vah bize, biz bundan gaflet içinde idik (bunun doğru olacağını hiç düşünmüyorduk). Meğer biz zulmediyormuşuz!" (diye mırıldandılar).
Önceki [21:96]< >[21:98] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17