1. [21:110] | innehû ya`lemü-lcehra mine-lḳavli veya`lemü mâ tektümûn. | إنه يعلم الجهر من القول ويعلم ما تكتمون إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ مِنَ الْقَوْلِ وَيَعْلَمُ مَا تَكْتُمُونَ |
---|
Elmalılı | Şüphesiz Allah açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir. |
Y. Ali | "It is He Who knows what is open in speech and what ye hide (in your hearts).
|
Words | | إنه - Indeed, He| يعلم - knows| الجهر - the declared| من - [of]| القول - [the] speech| ويعلم - and He knows| ما - what| تكتمون - you conceal.| |
Pickthal | Lo! He knoweth that which is said openly, and that which ye conceal. |
Arberry | Surely He knows what is spoken aloud and He knows what you hide. |
Shakir | Surely He knows what is spoken openly and He knows what you hide; |
Free Minds | "He knows that which is spoken publicly and He knows that which you keep secret." |
Qaribullah | He knows your spoken words and what you hide. |
Asad | "Verily, He knows all that is said openly, just as He [alone] knows all that you would conceal. |
Diyanet Vakfı | Şüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir. |
Diyanet | "Doğrusu O, açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir." |
Edip Yüksel | "O, açıklanan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir." |
Suat Yıldırım | Şüphesiz ki Allah sözün açık olanını da, gizli olanını da bilir. Hem sizin gizlediğiniz, şeyleri de bilir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Kuşkusuz O, sözün açığa vurulanını da bilir; saklamakta olduklarımızı da bilir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Şüphe yok ki o, açık konuşulan sözü de bilir, gizlediğiniz sözü de. |
Ali Bulaç | "Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir." |
Süleyman Ateş | Şüphesiz O, sözün açığını da bilir, gizlediklerinzi de bilir. |
Önceki [21:109]< >[21:111] Sonraki |