1. [19:62] | lâ yesme`ûne fîhâ lagven illâ selâmâ. velehüm rizḳuhüm fîhâ bükratev ve`aşiyyâ. | لا يسمعون فيها لغوا إلا سلاما ولهم رزقهم فيها بكرة وعشيا لاَ يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا إِلاَّ سَلاَمًا وَلَهُمْ رِزْقُهُمْ فِيهَا بُكْرَةً وَعَشِيًّا |
---|
Elmalılı | Onlar orada boş bir söz işitmezler. Ancak "Selam" işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da hazırdır. |
Y. Ali | They will not there hear any vain discourse, but only salutations of Peace: And they will have therein their sustenance, morning and evening.
|
Words | | لا - Not| يسمعون - they will hear| فيها - therein| لغوا - vain talk| إلا - but| سلاما - peace.| ولهم - And for them| رزقهم - (is) their provision| فيها - therein,| بكرة - morning| وعشيا - and evening.| |
Pickthal | They hear therein no idle talk, but only Peace; and therein they have food for morn and evening. |
Arberry | There they shall hear no idle talk, but only 'Peace.' There they shall have their provision at dawn and evening. |
Shakir | They shall not hear therein any vain discourse, but only: Peace, and they shall have their sustenance therein morning and evening. |
Free Minds | They will not hear in it any nonsense, only peace. And they will have their provision in it morning and evening. |
Qaribullah | There, they shall hear no idle talk, but only peace. And there they shall be given their provision at dawn and at the evening. |
Asad | No empty talk will they hear there-nothing but [tidings of] inner soundness and peace; |
Diyanet Vakfı | Orada boş söz değil, hoş söz duyarlar. Ve orada, sabah-akşam kendilerine ait rızıkları vardır. |
Diyanet | Orada boş sözler değil sadece esenlik veren sözler işitirler. Orada rızıklarını sabah akşam hazır bulurlar. |
Edip Yüksel | Orada boş söz işitmezler; sadece barış... Rızıklarını da sabah akşam alırlar. |
Suat Yıldırım | Orada onlar boş ve anlamsız söz işitmezler, sadece selâm ve selâmet sözleri duyarlar. Orada ziyafetleri sabah akşam kendilerine sunulacaktır. [56,25-26; 73,35] |
Yaşar Nuri Öztürk | Orada boş lakırdı değil, yalnızca "selam" işitirler. Orada kendilerinin sabah, akşam, rızıkları da hazırdır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Orada manasız bir söz işitmeyecekler, ancak esenlik size sözünü duyacaklar ve sabahakşam, rızıkları gelecek onlara. |
Ali Bulaç | Onda ‘boş bir söz’ işitmezler; sadece selam (ı işitirler). Sabah akşam, onların rızıkları orda (bulunmakta)dır. |
Süleyman Ateş | Orada boş söz değil, yalnız selam işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da hazırdır. |
Önceki [19:61]< >[19:63] Sonraki |