1. [11:25] | veleḳad erselnâ nûḥan ilâ ḳavmih. innî leküm neẕîrum mübîn. | ولقد أرسلنا نوحا إلى قومه إني لكم نذير مبين وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَى قَوْمِهِ إِنِّي لَكُمْ نَذِيرٌ مُّبِينٌ |
---|
Elmalılı | Andolsun ki, vaktiyle Nuh'u da kavmine gönderdik, O, onlara şöyle dedi: "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım." |
Y. Ali | We sent Noah to his people (with a mission): "I have come to you with a Clear Warning:
|
Words | | ولقد - And verily| أرسلنا - We sent| نوحا - Nuh| إلى - to| قومه - his people,| إني - "Indeed, I am| لكم - to you| نذير - a warner| مبين - clear.| |
Pickthal | And We sent Noah unto his folk (and he said): Lo! I am a plain warner unto you. |
Arberry | And We sent Noah to his people: 'I am for you a warner, and a bearer of good tidings: |
Shakir | And certainly We sent Nuh to his people: Surely I am a plain warner for you: |
Free Minds | And We had sent Noah to his people: "I am to you a clear warner!" |
Qaribullah | We sent Noah to his nation. (He said:) 'I am a warner for you, and a bearer of glad tidings. |
Asad | AND INDEED, [it was with the same message that] We sent forth Noah unto his people :4s "Behold, I come unto you with the plain warning |
Diyanet Vakfı | Andolsun, biz Nuh'u kavmine elçi gönderdik. Onlara: "Ben (dedi), sizin için apaçık bir uyarıcıyım. |
Diyanet | And olsun ki biz Nuh'u kendi milletine gönderdik; "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım; Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; doğrusu ben hakkınızda can yakıcı bir günün azabından korkuyorum" dedi. |
Edip Yüksel | Nuh'u halkına gönderdik: "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım," |
Suat Yıldırım | Gerçekten Biz vaktiyle, Nuh'u kendi halkına gönderdik, şunu ilan etsin diye:“Bilesiniz ki ben sizi açıkça uyarmaya geldim. Sakın Allah’tan başkasına ibadet etmeyin. Doğrusu, bu gidişle, ben sizin canınızı yakacak, gayet acı bir günün azabına uğramanızdan endişe ederim.” [7,59-64] {KM, Tekvin 6,5; 8,15} |
Yaşar Nuri Öztürk | Yemin olsun biz, Nûh'u da toplumuna resul olarak göndermiştik. "Ben sizin için açık bir uyarıcıyım." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Andolsun ki biz Nuh'u, kavmine gönderdik de şüphe yok ki dedi, ben, size apaçık bir korkutucuyum. |
Ali Bulaç | Andolsun, Biz Nuh'u kavmine gönderdik. (Onlara:) "Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp-korkutucuyum." |
Süleyman Ateş | Andolsun biz Nuh'u da kavmine gönderdik: "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım." |
Önceki [11:24]< >[11:26] Sonraki |