1. [106:4] | elleẕî aṭ`amehüm min cû`iv veâmenehüm min ḫavf. | الذي أطعمهم من جوع وآمنهم من خوف الَّذِي أَطْعَمَهُم مِّن جُوعٍ وَآمَنَهُم مِّنْ خَوْفٍ |
---|
Elmalılı | O, kendilerini açlıktan kurtararak beslemiştir ve her tehlikeye karşı onlara emniyet vermiştir. |
Y. Ali | Who provides them with food against hunger, and with security against fear (of danger).
|
Words | | الذي - The One Who| أطعمهم - feeds them| من - [from]| جوع - (against) hunger| وآمنهم - and gives them security| من - from| خوف - fear.| |
Pickthal | Who hath fed them against hunger and hath made them safe from fear. |
Arberry | who has fed them against hunger and secured them from fear. |
Shakir | Who feeds them against hunger and gives them security against fear. |
Free Minds | The One who fed them from hunger, and protected them from fear. |
Qaribullah | who fed them from hunger and secured them from fear. |
Asad | who has given them food against hunger, and made them safe from danger. |
Diyanet Vakfı | Kendilerini açlıktan doyuran ve her çeşit korkudan emin kıldı. |
Diyanet | Öyleyse kendilerini açken doyuran ve korku içindeyken güven veren bu Ev'in (Kabe'nin) Rabbine kulluk etsinler. |
Edip Yüksel | O ki onları açlıktan kurtarıp doyurdu ve korkudan güvene kavuşturdu. |
Suat Yıldırım | Kendilerini açlıktan kurtarıp doyuran, korkudan emin kılan Rab'lerine kulluk etsinler! |
Yaşar Nuri Öztürk | O ki, onları doyurup kurtardı açlıktan ve kendilerini güvene çıkardı korkudan. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Öyle Rab ki doyurdu da kurtardı sizi açlıktan ve emin etti sizi korkudan. |
Ali Bulaç | Ki O, kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve korkudan güvenliğe kavuşturandır. |
Süleyman Ateş | O ki onları yedirip açlıktan kurtardı ve onları korkudan güvene kavuşturdu. |
Önceki [106:3]< >[107:1] Sonraki |