1. [41:16] | feerselnâ `aleyhim rîḥan ṣarṣaran fî eyyâmin neḥisâtil linüẕîḳahüm `aẕâbe-lḫizyi fi-lḥayâti-ddünyâ. vele`aẕâbü-l'âḫirati aḫzâ vehüm lâ yünṣarûn. | فأرسلنا عليهم ريحا صرصرا في أيام نحسات لنذيقهم عذاب الخزي في الحياة الدنيا ولعذاب الآخرة أخزى وهم لا ينصرون فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيْحًا صَرْصَرًا فِي أَيَّامٍ نَّحِسَاتٍ لِّنُذِيقَهُمْ عَذَابَ الْخِزْيِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَلَعَذَابُ الْآخِرَةِ أَخْزَى وَهُمْ لَا يُنصَرُونَ |
---|
Elmalılı | Bu yüzden biz de onlara dünya hayatında rezillik azabını tattırmak için o uğursuz günlerde dondurucu bir kasırga gönderdik. Ahiret azabı ise elbette daha çok rezil edicidir. Onlara yardım da edilmeyecektir. |
Y. Ali | So We sent against them a furious Wind through days of disaster, that We might give them a taste of a Penalty of humiliation in this life; but the Penalty of a Hereafter will be more humiliating still: and they will find no help.
|
Words | | |
2. [54:19] | innâ erselnâ `aleyhim rîḥan ṣarṣaran fî yevmi naḥsim müstemirr. | إنا أرسلنا عليهم ريحا صرصرا في يوم نحس مستمر إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًا صَرْصَرًا فِي يَوْمِ نَحْسٍ مُّسْتَمِرٍّ |
---|
Elmalılı | Biz onların üstüne, uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik. |
Y. Ali | For We sent against them a furious wind, on a Day of violent Disaster,
|
Words | | |
3. [69:6] | veemmâ `âdün feühlikû birîḥin ṣarṣarin `âtiyeh. | وأما عاد فأهلكوا بريح صرصر عاتية وَأَمَّا عَادٌ فَأُهْلِكُوا بِرِيحٍ صَرْصَرٍ عَاتِيَةٍ |
---|
Elmalılı | Âd kavmi ise gürültülü ve azgın bir fırtına ile yok edildiler. |
Y. Ali | And the 'Ad, they were destroyed by a furious Wind, exceedingly violent;
|
Words | | |