1. [9:60] | inneme-ṣṣadeḳâtü lilfüḳarâi velmesâkîni vel`âmilîne `aleyhâ velmüellefeti ḳulûbühüm vefi-rriḳâbi velgârimîne vefî sebîli-llâhi vebni-ssebîl. ferîḍatem mine-llâh. vellâhü `alîmün ḥakîm. | إنما الصدقات للفقراء والمساكين والعاملين عليها والمؤلفة قلوبهم وفي الرقاب والغارمين وفي سبيل الله وابن السبيل فريضة من الله والله عليم حكيم إِنَّمَا الصَّدَقَاتُ لِلْفُقَرَاءِ وَالْمَسَاكِينِ وَالْعَامِلِينَ عَلَيْهَا وَالْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِي الرِّقَابِ وَالْغَارِمِينَ وَفِي سَبِيلِ اللّهِ وَابْنِ السَّبِيلِ فَرِيضَةً مِّنَ اللّهِ وَاللّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ |
---|
Elmalılı | Sadakalar ancak şunlar içindir: Fakirler, yoksullar, o işte çalışan görevliler, müellefei kulûb (kalbleri İslâm'a ısındırılacaklar), köleler, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar. Allah tarafından böyle farz kılındı. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. | Y. Ali | Alms are for the poor and the needy, and those employed to administer the (funds); for those whose hearts have been (recently) reconciled (to Truth); for those in bondage and in debt; in the cause of Allah; and for the wayfarer: (thus is it) ordained by Allah, and Allah is full of knowledge and wisdom.
| Words | | إنما - Only| الصدقات - the charities| للفقراء - (are) for the poor,| والمساكين - and the needy| والعاملين - and those who collect| عليها - them,| والمؤلفة - and the ones inclined| قلوبهم - their hearts,| وفي - and in| الرقاب - the (freeing of) the necks,| والغارمين - and for those in debt| وفي - and in| سبيل - (the) way| الله - (of) Allah,| وابن - and the wayfarer -| السبيل - and the wayfarer -| فريضة - an obligation| من - from| الله - Allah.| والله - And Allah| عليم - (is) All-Knowing,| حكيم - All-Wise.| | Pickthal | The alms are only for the poor and the needy, and those who collect them, and those whose hearts are to be reconciled, and to free the captives and the debtors, and for the cause of Allah, and (for) the wayfarer; a duty imposed by Allah. Allah is Knower, Wise. | Arberry | The freewill offerings are for the poor and needy, those who work to collect them, those whose hearts are brought together, the ransoming of slaves, debtors, in God's way, and the traveller; so God ordains; God is All-knowing, All-wise. | Shakir | Alms are only for the poor and the needy, and the officials (appointed) over them, and those whose hearts are made to incline (to truth) and the (ransoming of) captives and those in debts and in the way of Allah and the wayfarer; an ordinance from Allah; and Allah is knowing, Wise. | Free Minds | The charities are to go to the poor, and the needy, and those who work to collect them, and those whose hearts have been united, and to free the slaves, and those in debt, and in the cause of God, and the wayfarer. A duty from God, and God is Knowledgeable, Wise. | Qaribullah | The obligatory charity shall be only for the poor and the needy, and for those who work to collect it, and to influence hearts (to belief), for ransoming captives, and debtors in the Way of Allah and the destitute traveler. It is an obligation from Allah. Allah is Knowing, Wise. | Asad | The offerings given for the sake of God" are [meant] only for the poor and the needy, and those who are in charge thereof," and those whose hearts are to be won over, and for the freeing of human beings from bondage, and [for] those who are over burdened with debts, and [for every struggle] in God's cause, and [for] the wayfarer: [this is] an ordinance from God - and God is all-knowing, wise." | Diyanet Vakfı | Sadakalar (zekatlar) Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, (zekat toplayan) memurlara, gönülleri (İslam'a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihad edenlere, yolcuya mahsustur. Allah pek iyi bilendir, hikmet sahibidir. | Diyanet | Zekatlar; Allah'tan bir farz olarak yoksullara, düşkünlere, onu toplayan memurlara, kalbleri Müslümanlığa ısındırılacaklara verilir; kölelerin, borçluların, Allah yolunda olanların ve yolda kalanların uğrunda sarfedilir. Allah bilendir, hakimdir. | Edip Yüksel | Sadakalar, ALLAH'tan bir yükümlülük olarak, yoksullara, düşkünlere, bu konuda çalışan görevlilere, sempatizanlara, kölelerin özgürlüğü için, borçlulara, ALLAH yoluna ve yolda kalmışlara verilmeli. ALLAH Bilendir, Bilgedir. | Suat Yıldırım | Zekâtlar sadece fakirlere, düşkünlere, zekât toplayan görevlilere, kalpleri İslâm'a ısındırılacak olanlara, esirlik ve kölelikten kurtulmak isteyenlere, borçlulara,Allah yoluna ve bir de muhtaç kalmış yolcu ve gariplere mahsustur.Allah tarafından kesin olarak böyle farz buyuruldu. Allah alîmdir, hakîmdir (her şeyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir). [2,177.215] | Yaşar Nuri Öztürk | Sadakalar/zekât malları Allah'tan bir farz olarak sadece şunlar içindir: Fakirler, düşkünler, sadakalarla ilgilenmeye memur edilenler, kalpleri yakınlaştırılıp ısındırılacak olanlar, özgürlüğünü yitirmiş olanlar, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmış kişi. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. | Abdulbaki Gölpınarlı | Söz budur ancak; sadakalar, yoksulların, hiçbir şeyi bulunmayanların, o malı toplayıp devşirmeye memur olanların, gönülleri Müslümanlıkla uzlaştırılmak istenen kişilerin, kölelerle tutsakların, borçluların, Allah yolunda savaşanların ve yolda kalmışların hakkıdır, Allah'ın hükmüdür bu ve Allah her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir. | Ali Bulaç | Sadakalar, -Allah'tan bir farz olarak- yalnızca fakirler, düşkünler, (zekat) işinde görevli olanlar, kalpleri ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolunda (olanlar) ve yolda kalmış(lar) içindir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. | Süleyman Ateş | Sadakalar, (zekatlar) Allah'tan bir farz olarak ancak fakirlere, düşkünlere, onlar üzerinde çalışan (zekat toplayan) memurlara, kalbleri (İslam'a) ısındırılacak olanlara, kölelik altında bulunanlara, borçlulara, Allah yoluna ve yolcuya mahsustur (toplanan zekat, ancak bu sayılanlara verilir). Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. | Önceki [9:59]< >[9:61] Sonraki |
|