Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  9 - TevbeGörüntülenen ayet : 59 | 129 - Sure No: 9
Önceki [9:58]< >[9:60] Sonraki
1.
[9:59]
velev ennehüm raḍû mâ âtâhümü-llâhü verasûlühû veḳâlû ḥasbüne-llâhü seyü'tîne-llâhü min faḍlihî verasûlühû innâ ile-llâhi râgibûn.ولو أنهم رضوا ما آتاهم الله ورسوله وقالوا حسبنا الله سيؤتينا الله من فضله ورسوله إنا إلى الله راغبون
وَلَوْ أَنَّهُمْ رَضُوْاْ مَا آتَاهُمُ اللّهُ وَرَسُولُهُ وَقَالُواْ حَسْبُنَا اللّهُ سَيُؤْتِينَا اللّهُ مِن فَضْلِهِ وَرَسُولُهُ إِنَّا إِلَى اللّهِ رَاغِبُونَ
Elmalılı Ne olurdu bunlar, Allah ve Resulünün kendilerine verdiğine razı olsalar da "Bize Allah yeter. Allah bize lütuf ve ihsanından yine lutfeder, verir. Bizim bütün rağbetimiz Allah'adır" deselerdi.
Y. AliIf only they had been content with what Allah and His Messenger gave them, and had said, "Sufficient unto us is Allah! Allah and His Messenger will soon give us of His bounty: to Allah do we turn our hopes!" (that would have been the right course).
 Words| ولو - And if| أنهم - [that] they| رضوا - (were) satisfied| ما - (with) what| آتاهم - Allah gave them| الله - Allah gave them| ورسوله - and His Messenger,| وقالوا - and said,| حسبنا - "Sufficient for us| الله - (is) Allah,| سيؤتينا - Allah will give us| الله - Allah will give us| من - of| فضله - His Bounty| ورسوله - and His Messenger.| إنا - Indeed, we| إلى - to| الله - Allah| راغبون - turn our hopes."|
Pickthal(How much more seemly) had they been content with that which Allah and His messenger had given them and had said: Allah sufficeth us. Allah will give us of His bounty, and (also) His messenger. Unto Allah we are suppliants.
Arberry O were they well-pleased with what God and His Messenger have brought them, saying, 'Enough for us is God; God will bring us of His bounty, and His Messenger; to God we humbly turn.'
ShakirAnd if they were content with what Allah and His Messenger gave them, and had said: Allah is sufficient for us; Allah will soon give us (more) out of His grace and His Messenger too; surely to Allah do we make our petition.
Free MindsAnd if they had only been content with what God and His messenger had given them, and they had said: "God is sufficient, He will give us from His bounty, and His messenger. It is to our Lord that we desire."
Qaribullah Would that they were wellpleased with what Allah and His Messenger have given them, and would say: 'Allah is sufficient for us. Allah will provide for us from His abundance, and so will His Messenger. To Allah, we hope. '
AsadAnd yet, [it would be but for their own good] if they were to content themselves with what God has given them and [caused] His Apostle [to give them], and would say, "God is enough for us! God will give us [whatever He wills] out of His bounty, and [will cause] His Apostle [to give us, too]: verily, unto God alone do we turn with hope!"
Diyanet VakfıEğer onlar Allah ve Resulünün kendilerine verdiğine razı olup, "Allah bize yeter, yakında bize Allah da lütfundan verecek, Resulü de. Biz yalnız Allah'a rağbet edenleriz" deselerdi (daha iyi olurdu).
DiyanetEğer onlar, Allah ve Peygamberinin kendilerine vermiş oldukları şeylere razı olsalar ve "Allah bize yeter, O ve Peygamberi bol nimetinden bize verecektir; doğrusu biz Allah'a gönül bağlayanlardanız" deselerdi daha hayırlı olurdu.
Edip YükselOnlar, ALLAH'ın ve elçisinin kendilerine verdikleri paya razı olmalı ve "ALLAH bize yeter. ALLAH elçisi yoluyla kendi lütfundan bize verecektir. Biz sadece ALLAH'ı arzularız," demeliydiler.
Suat YıldırımEğer onlar Allah'ın ve Resûlünün kendilerine verdiklerine razı olsalar ve: “Allah’ın lütfu bize yeter. Allah bize lütfundan yine verir, Resûlü de. Bizim isteğimiz sadece Allah’ın rızasıdır!” deselerdi, kendileri için elbette daha iyi olurdu.
Yaşar Nuri ÖztürkNe olurdu, bunlar, Allah ve resulünün kendilerine verdiklerine razı olsalardı da şöyle deselerdi: "Allah bize yeter. Allah bize lütfundan verecektir; resulü de. Zaten biz, gönlümüzü yalnız Allah'a bağlamışız."
Abdulbaki GölpınarlıNe olurdu şüpheden sıyrılıp Allah'ın ve Peygamberinin verdiğine hoşnut olsalardı ve Allah yeter bize, yakında lutfeder bize de Allah da verir, Peygamberi de, şüphe yok ki biz, ümidimizi Allah'a bağlamışız deselerdi.
Ali BulaçEğer onlar, Allah'ın ve elçisinin verdiklerine hoşnut olsalardı ve: "Bize Allah yeter; Allah pek yakında bize fazlından verecek, O'nun elçisi de. Biz gerçekten ancak Allah'a rağbet edenleriz" deselerdi (ya).
Süleyman Ateş(Ne olur) onlar, Allah'ın ve Elçisinin kendilerine verdiğine razı olup: "Allah bize yeter, yakında Allah da bize bol lutfundan verecek, Elçisi de; biz sadece Allah'a rağbet ederiz (yalnız O'ndan umarız)." deselerdi!
Önceki [9:58]< >[9:60] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17