Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  9 - TevbeGörüntülenen ayet : 42 | 129 - Sure No: 9
Önceki [9:41]< >[9:43] Sonraki
1.
[9:42]
lev kâne `araḍan ḳarîbev veseferan ḳâṣidel lettebe`ûke velâkim be`udet `aleyhimü-şşüḳḳah. veseyaḥlifûne billâhi levi-steṭa`nâ leḫaracnâ me`aküm. yühlikûne enfüsehüm. vellâhü ya`lemü innehüm lekâẕibûn.لو كان عرضا قريبا وسفرا قاصدا لاتبعوك ولكن بعدت عليهم الشقة وسيحلفون بالله لو استطعنا لخرجنا معكم يهلكون أنفسهم والله يعلم إنهم لكاذبون
لَوْ كَانَ عَرَضًا قَرِيبًا وَسَفَرًا قَاصِدًا لاَّتَّبَعُوكَ وَلَـكِن بَعُدَتْ عَلَيْهِمُ الشُّقَّةُ وَسَيَحْلِفُونَ بِاللّهِ لَوِ اسْتَطَعْنَا لَخَرَجْنَا مَعَكُمْ يُهْلِكُونَ أَنفُسَهُمْ وَاللّهُ يَعْلَمُ إِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ
Elmalılı Eğer o sefer, yakın bir ganimet ve kolay bir sefer olsaydı mutlaka peşine düşer gelirlerdi. Fakat o meşakkatli yolculuk kendilerine uzun bir sefer geldi. Bununla beraber, "Bizim de gücümüz yetseydi, sizinle beraber elbette sefere çıkardık." diyerek Allah'a yemin edecekler, nefislerini helake sürükleyecekler. Allah biliyor ki, onlar iyice yalancıdırlar.
Y. AliIf there had been immediate gain (in sight), and the journey easy, they would (all) without doubt have followed thee, but the distance was long, (and weighed) on them. They would indeed swear by Allah, "If we only could, we should certainly have come out with you": They would destroy their own souls; for Allah doth know that they are certainly lying.
 Words| لو - If| كان - it had been| عرضا - a gain| قريبا - near| وسفرا - and a journey| قاصدا - easy,| لاتبعوك - surely they (would) have followed you| ولكن - but| بعدت - was long| عليهم - for them| الشقة - the distance.| وسيحلفون - And they will swear| بالله - by Allah,| لو - "If| استطعنا - we were able,| لخرجنا - certainly we (would) have come forth| معكم - with you."| يهلكون - They destroy| أنفسهم - their own selves| والله - and Allah| يعلم - knows| إنهم - (that) indeed, they| لكاذبون - (are) surely liars.|
PickthalHad it been a near adventure and an easy journey they had followed thee, but the distance seemed too far for them. Yet will they swear by Allah (saying): If we had been able we would surely have set out with you. They destroy their souls, and Allah knoweth that they verily are liars.
Arberry Were it a gain near at hand, and an easy journey, they would have followed thee; but the distance was too far for them. Still they will swear by God, 'Had we been able, we would have gone out with you,' so destroying their souls; and God knows that they are truly liars.
ShakirHad it been a near advantage and a short journey, they would certainly have followed you, but the tedious journey was too long for them; and they swear by Allah: If we had been able, we would certainly have gone forth with you; they cause their own souls to perish, and Allah knows that they are most surely
Free MindsIf it were a near gain, or an easy journey, they would have followed you; but the distance was too much for them. And they will swear by God: "If we could have, we would have come with you." They destroy themselves, and God knows they are liars.
Qaribullah Had the gain been immediate or the journey easy, they would have followed you; but the distance seemed far to them. Yet they will swear by Allah: 'Had we been able, we would have gone out with you. ' They bring destruction upon their souls. Allah knows that they are lying.
AsadHad there been [a prospect of] immediate gain, and an easy journey, they would certainly have followed thee, [O Prophet:] but the distance was too great for them. And yet, [after your return, O believers,] they will swear by God, "Had we been able to do so, we would certainly have set out with you!" - [and by thus falsely swearing] they will be destroying their own selves: for God knows indeed that they are lying!
Diyanet VakfıEğer yakın bir dünya malı ve kolay bir yolculuk olsaydı (o münafıklar) mutlaka sana uyup peşinden gelirlerdi. Fakat meşakkatli yol onlara uzak geldi. Gerçi onlar, "Gücümüz yetseydi mutlaka sizinle beraber çıkardık" diye kendilerini helak edercesine Allah'a yemin edecekler. Halbuki Allah onların mutlaka yalancı olduklarını biliyor.
DiyanetKolay bir kazanç, normal bir yolculuk olsaydı sana uyarlardı, fakat çıkılacak yol onlara uzak geldi, kendilerini helak ederek, "Gücümüz yetseydi sizinle beraber çıkardık" diye Allah'a yemin edeceklerdir. Allah, onların yalancı olduğunu elbette biliyor.
Edip YükselYakın bir menfaat ve orta uzunlukta bir yolculuk olsaydı seni izleyeceklerdi; ancak zorluk onlara fazla geldi. ALLAH'a yemin edeceklerdir: "Gücümüz yetseydi sizinle birlikte çıkacaktık." Böylece kendilerini mahfediyorlar. ALLAH onların yalancı olduklarını bilir.
Suat YıldırımEğer dâvet olundukları seferde peşin bir ganimet bulunsa ve orta yollu bir mesafe olsaydı, mutlaka senin peşinden gelirlerdi; fakat meşakkatli yol onlara pek uzak geldi.Bununla beraber “Eğer gücümüz yetseydi muhakkak sizinle beraber sefere çıkardık.” diye yemin edeceklerdir.Onlar bu yalanlarıyla kendilerini mahvediyorlar. Çünkü Allah onların yalancı olduklarını kesinlikle bilmektedir.
Yaşar Nuri ÖztürkEğer o, yakın bir dünya menfaati yahut orta bir yolculuk olsa idi, elbette seni izleyeceklerdi. Ama o zorluklarla dolu yolculuk kendilerine uzak geldi. "Gücümüz yetseydi sizinle çıkacaktık" diye Allah'a yemin de ederler. Kendilerini mahvediyorlar. Allah biliyor ki onlar, kesinlikle yalancıdırlar.
Abdulbaki GölpınarlıOnları hazır bir ganimete, yahut yakın bir yolculuğa çağırsaydın sana uyarlardı, fakat meşakkatle alınacak olan bu yol, onlara uzak geldi. Allah'a andiçerek gücümüz yetseydi sizinle beraber çıkardık diyecekler. Onlar, kendilerini helak ediyorlar ve Allah biliyor ki onlar yalancıdır.
Ali BulaçEğer yakın bir yarar ve orta bir sefer olsaydı, onlar mutlaka seni izlerlerdi. Ama zorluk onlara uzak geldi. "Eğer güç yetirseydik muhakkak seninle birlikte (savaşa) çıkardık." diye sana Allah adına yemin edecekler. Kendi nefislerini helaka sürüklüyorlar. Allah onların gerçekten yalan söylediklerini biliyor.
Süleyman AteşYakın bir dünya menfaati ve orta bir yolculuk olsaydı (savaşa katılmayan o münafıklar), elbette sana tabi olurlardı. Fakat güç aşılacak mesafe, kendilerine uzak geldi. Bir de "Gücümüz yetseydi, sizinle beraber çıkardık!"diye Allah'a yemin edecekler. Boşuna kendilerini mahvediyorlar. Allah, onların yalancı olduklarını biliyor.
Önceki [9:41]< >[9:43] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17