1. [85:5] | ennâri ẕâti-lveḳûd. | النار ذات الوقود النَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ |
---|
Elmalılı | O çıralı ateşin, |
Y. Ali | Fire supplied (abundantly) with fuel:
|
Words | | النار - (Of) the fire| ذات - full| الوقود - (of) the fuel,| |
Pickthal | Of the fuel-fed fire, |
Arberry | the fire abounding in fuel, |
Shakir | Of the fire (kept burning) with fuel, |
Free Minds | The Fire supplied with fuel. |
Qaribullah | the fire with its fuel, |
Asad | of fire fiercely burning [for all who have attained to faith]! |
Diyanet Vakfı | O çıralı ateşin, |
Diyanet | Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur! |
Edip Yüksel | Tutuşturulmuş ateşin- |
Suat Yıldırım | Tıpkı kahrolası Ashab-ı uhdud'un,o tutuşturulmuş ateşle dolu hendeği hazırlayanların mel’un oldukları gibi... |
Yaşar Nuri Öztürk | O tutuşturulan ateşin adamları, |
Abdulbaki Gölpınarlı | Öylesine ateş ki odunları var. |
Ali Bulaç | 'Tutuşturucu-yakıt dolu o ateş,' |
Süleyman Ateş | O yakıt doldurulup tutuşturulmuş ateş (hendeğinin adamları)! |
Önceki [85:4]< >[85:6] Sonraki |