1. [79:45] | innemâ ente münẕiru mey yaḫşâhâ. | إنما أنت منذر من يخشاها إِنَّمَا أَنتَ مُنذِرُ مَن يَخْشَاهَا |
---|
Elmalılı | Sen ancak ondan korkacak olanları uyarıcısın. |
Y. Ali | Thou art but a Warner for such as fear it.
|
Words | | إنما - Only| أنت - you| منذر - (are) a warner| من - (for him) who| يخشاها - fears it.| |
Pickthal | Thou art but a warner unto him who feareth it. |
Arberry | Thou art only the warner of him who fears it. |
Shakir | You are only a warner to him who would fear it. |
Free Minds | You are simply to warn those who fear it. |
Qaribullah | You are but a warner for those who fear it. |
Asad | Thou art but [sent] to warn those who stand in awe of it. |
Diyanet Vakfı | Sen ancak ondan korkanları uyarırsın. |
Diyanet | Sen sadece kıyametten korkanı uyaransın. |
Edip Yüksel | Senin görevin, sadece ondan korkanları uyarmaktır. |
Suat Yıldırım | Sana düşen sadece: ondan korkanı uyarmaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk | Sen sadece, ondan korkanları uyaransın. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Sen ancak, korkanı korkutansın. |
Ali Bulaç | Sen, yalnızca ondan 'içi titreyerek korkanlar' için bir uyarıcısın. |
Süleyman Ateş | Sen ancak, ondan korkacak olanları uyarıcısın. |
Önceki [79:44]< >[79:46] Sonraki |