1. [78:3] | elleẕî hüm fîhi muḫtelifûn. | الذي هم فيه مختلفون الَّذِي هُمْ فِيهِ مُخْتَلِفُونَ |
---|
Elmalılı | Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler. |
Y. Ali | About which they cannot agree.
|
Words | | الذي - (About) which| هم - they| فيه - (are) concerning it| مختلفون - (in) disagreement.| |
Pickthal | Concerning which they are in disagreement. |
Arberry | whereon they are at variance. |
Shakir | About which they differ? |
Free Minds | The one which they are in disagreement about. |
Qaribullah | whereupon they are at variance? |
Asad | on which they [so utterly] disagree. |
Diyanet Vakfı | (İnanıp inanmamakta) ayrılığa düşmektedirler. |
Diyanet | Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri, büyük bir olay olan tekrar dirilme haberini mi? |
Edip Yüksel | Ki onlar onda anlaşmazlık halindedirler. |
Suat Yıldırım | Hakkında ihtilafa düştükleri o mühim haberi mi? |
Yaşar Nuri Öztürk | Ki onda tartışma içindedirler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Öylesine haber ki onlar, bu hususta aykırılığa düşmüşlerdir. |
Ali Bulaç | Ki kendileri hakkında anlaşmazlık içindedirler. |
Süleyman Ateş | Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler. |
Önceki [78:2]< >[78:4] Sonraki |