1. [7:165] | felemmâ nesû mâ ẕükkirû bihî enceyne-lleẕîne yenhevne `ani-ssûi veeḫaẕne-lleẕîne żalemû bi`aẕâbim beîsim bimâ kânû yefsüḳûn. | فلما نسوا ما ذكروا به أنجينا الذين ينهون عن السوء وأخذنا الذين ظلموا بعذاب بئيس بما كانوا يفسقون فَلَمَّا نَسُواْ مَا ذُكِّرُواْ بِهِ أَنجَيْنَا الَّذِينَ يَنْهَوْنَ عَنِ السُّوءِ وَأَخَذْنَا الَّذِينَ ظَلَمُواْ بِعَذَابٍ بَئِيسٍ بِمَا كَانُواْ يَفْسُقُونَ |
---|
Elmalılı | Onlar yapılan bunca nasihatı unuttukları zaman, o kötülükten sakındıranları kurtardık, o zalimleri de fena hareketlerinden dolayı şiddetli bir azaba uğrattık. |
Y. Ali | When they disregarded the warnings that had been given them, We rescued those who forbade Evil; but We visited the wrong-doers with a grievous punishment because they were given to transgression.
|
Words | | فلما - So when| نسوا - they forgot| ما - what| ذكروا - they had been reminded| به - with [it],| أنجينا - We saved| الذين - those who| ينهون - forbade| عن - [from]| السوء - the evil,| وأخذنا - and We seized| الذين - those who| ظلموا - wronged| بعذاب - with a punishment| بئيس - wretched,| بما - because| كانوا - they were| يفسقون - defiantly disobeying.| |
Pickthal | And when they forgot that whereof they had been reminded, We rescued those who forbade wrong, and visited those who did wrong with dreadful punishment because they were evil-livers. |
Arberry | So, when they forgot that they were reminded of; We delivered those who were forbidding wickedness, and We seized the evildoers with evil chastisement for their ungodliness. |
Shakir | So when they neglected what they had been reminded of, We delivered those who forbade evil and We overtook those who were unjust with an evil chastisement because they transgressed. |
Free Minds | So when they forgot that which they were reminded of, We saved those who prohibited evil, and We took those who transgressed with a grievous retribution for what they were corrupting. |
Qaribullah | Therefore, when they forgot that of which they were reminded, We saved those who were forbidding evil, and seized the evildoers with an evil punishment for that which they used to do of evil. |
Asad | And thereupon, when those [sinners] had forgotten all that they had been told to take to.heart, We saved those who had tried to prevent the doing of evil, and overwhelmed those who had been bent on evildoing with dreadful suffering for all their iniquity; |
Diyanet Vakfı | Onlar kendilerine yapılan uyarıları unutunca, biz de kötülükten men edenleri kurtardık, zulmedenleri de yapmakta oldukları kötülüklerden ötürü şiddetli bir azap ile yakaladık. |
Diyanet | Kendilerine yapılan öğütleri unutunca, Biz fenalıktan menedenleri kurtardık ve zalimleri, Allah'a karşı gelmelerinden ötürü şiddetli azaba uğrattık. |
Edip Yüksel | Kendilerine hatırlatılanları önemsemeyip unutunca, kötülüklerle mücadele edenleri kurtardık; haksızlık edenleri de yoldan çıkmalarına karşılık olarak feci bir azap ile yakaladık. |
Suat Yıldırım | Kendilerine verilen öğütleri ve uyarıları kulak ardı edip onları bir tarafa bırakınca, içlerinden kötülükleri önlemeye çalışanları kurtarıp o zalimleri fâsıklıkları yüzünden şiddetli bir azaba uğrattık. Şöyle ki: Onlar serkeşlik edip yasakları çiğnemekte ısrar edince onlara: “Hor ve hakir maymunlar haline gelin!” diye emrettik. |
Yaşar Nuri Öztürk | Kendilerine verilen öğüdü unuttuklarında, kötülükten alıkoyanları kurtarıp zulme sapanları, yoldan çıkmalarından ötürü, acı bir azapla yakalayıverdik. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Öğütçülerin öğütlerini unuttukları zaman biz de, onları kötülükten nehyedenleri kurtardık, zulmedenleriyse, emirden çıktıkları için pek şiddetli bir azaba uğrattık. |
Ali Bulaç | Kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında ise, Biz de kötülükten sakındıranları kurtardık. Zulmedenleri yaptıkları fısk dolayısıyla pek zorlu bir azap ile yakaladık. |
Süleyman Ateş | Ne zaman ki onlar, kendilerine hatırlatılanı unuttular, biz de kötülükten menedenleri kurtardık; zulmedenleri de, yoldan çıkmaları yüzünden çetin bir azab ile yakaladık. |
Önceki [7:164]< >[7:166] Sonraki |