1. [7:123] | ḳâle fir`avnü âmentüm bihî ḳable en âẕene leküm. inne hâẕâ lemekrum mekertümûhü fi-lmedîneti lituḫricû minhâ ehlehâ. fesevfe ta`lemûn. | قال فرعون آمنتم به قبل أن آذن لكم إن هذا لمكر مكرتموه في المدينة لتخرجوا منها أهلها فسوف تعلمون قَالَ فِرْعَوْنُ آمَنتُم بِهِ قَبْلَ أَن آذَنَ لَكُمْ إِنَّ هَـذَا لَمَكْرٌ مَّكَرْتُمُوهُ فِي الْمَدِينَةِ لِتُخْرِجُواْ مِنْهَا أَهْلَهَا فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ |
---|
Elmalılı | Firavun: "Ben size izin vermeden iman ettiniz ha!" dedi. "Şüphesiz bu bir hiledir, siz bunu şehirde kurmuşsunuz, yerli halkı oradan çıkarmak istiyorsunuz, sonra anlayacaksınız!" |
Y. Ali | Said Pharaoh: "Believe ye in Him before I give you permission? Surely this is a trick which ye have planned in the city to drive out its people: but soon shall ye know (the consequences).
|
Words | | قال - Said| فرعون - Firaun,| آمنتم - "You believed| به - in him| قبل - before| أن - [that]| آذن - I give permission| لكم - to you.| إن - Indeed,| هذا - this| لمكر - (is) surely a plot| مكرتموه - you have plotted it| في - in| المدينة - the city| لتخرجوا - so that you may drive out| منها - from it| أهلها - its people.| فسوف - But soon| تعلمون - you will know.| |
Pickthal | Pharaoh said: Ye believe in Him before I give you leave! Lo! this is the plot that ye have plotted in the city that ye may drive its people hence. But ye shall come to know! |
Arberry | Said Pharaoh, 'You have believed in Him before I gave you leave. Surely this is a device you have devised in the city that you may expel its people from it. Now you shall know! |
Shakir | Firon said: Do you believe in Him before I have given you permission? Surely this is a plot which you have secretly devised in this city, that you may turn out of it its people, but you shall know: |
Free Minds | Pharaoh said: "Have you become believers before I have given you permission? This is surely some scheme which you have schemed in the city to drive its people out; you will reveal what you know." |
Qaribullah | Pharaoh said: 'Do you believe in Him before I permit? This is a plot that you have contrived in the city in order to expel its people from it. Now you shall know! |
Asad | Said Pharaoh: "Have you come to believe in him' ere I have given you permission? Behold, this is indeed a plot which you have cunningly devised in this [my] city in order to drive out its people hence! But in time you shall come to know, [my revenge]: |
Diyanet Vakfı | Firavun dedi ki: "Ben size izin vermeden ona iman mı ettiniz? Bu, hiç şüphesiz şehirde, halkını oradan çıkarmak için kurduğunuz bir tuzaktır. Ama yakında (başınıza gelecekleri) göreceksiniz! |
Diyanet | Firavun: "Ben size izin vermeden mi O'na inandınız? Doğrusu bu, halkı şehirden çıkarmak için düzdüğünüz bir hiledir, fakat siz göreceksiniz. And olsun ki, ellerinizi ayaklarınızı çaprazlama keseceğim, sonra da hepinizi asacağım" dedi. |
Edip Yüksel | Firavun: "Ben size izin vermeden mi ona inandınız? Bu bir plandır. Şehirde bu planı kurdunuz ki halkını oradan çıkarasınız. Ama yakında bileceksiniz!," dedi, |
Suat Yıldırım | Firavun dedi ki: “Demek siz, benden izin almadan ona iman ettiniz hâ!Şüphe yok ki bu, yerli olan kıbtî ahaliyi yurtlarından sürmek için, sizin şehirde beraberce planladığınız gizli bir oyundur.Ama yakında bileceksiniz başınıza gelecekleri! Evet, ellerinizi ve ayaklarınızı, değişik taraflardan olarak keseceğim, sonra da hepinizi toptan asacağım!” [20,71] |
Yaşar Nuri Öztürk | Firavun dedi ki: "Demek ben size izin vermeden ona inandınız ha! Bu, şehirde tezgâhladığınız bir tuzaktır ki, bununla şehir halkını oradan çıkarmak peşindesiniz. Yakında anlarsınız." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Firavun, ben size izin vermeden önce ona inanıyor musunuz dedi, bu, şüphe yok ki halkını oradan çıkarmak için şehirde kurup düzdüğünüz bir düzen; yakında ne yapacağımı öğrenirsiniz. |
Ali Bulaç | Firavun: "Ben size izin vermeden önce O'na iman ettiniz, öyle mi? Mutlaka bu, halkı buradan sürüp-çıkarmak amacıyla şehirde planladığınız bir tuzaktır. Öyleyse siz (buna karşılık ne yapacağımı) bileceksiniz." |
Süleyman Ateş | Fir'avn: "Ben size izin vermeden ona inandınız mı?" dedi. "Bu, bir tuzaktır, şehirde bu tuzağı kurdunuz ki, halkını oradan çıkarasınız, ama yakında (başınıza gelecekleri) bileceksiniz!" |
Önceki [7:122]< >[7:124] Sonraki |