1. [67:17] | em emintüm men fi-ssemâi ey yürsile `aleyküm ḥâṣibâ. feseta`lemûne keyfe neẕîr. | أم أمنتم من في السماء أن يرسل عليكم حاصبا فستعلمون كيف نذير أَمْ أَمِنتُم مَّن فِي السَّمَاءِ أَن يُرْسِلَ عَلَيْكُمْ حَاصِبًا فَسَتَعْلَمُونَ كَيْفَ نَذِيرِ |
---|
Elmalılı | Yoksa siz, gökte olanın üzerinize taş yağdıran bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz? Tehdidim nasılmış bileceksiniz. |
Y. Ali | Or do ye feel secure that He Who is in Heaven will not send against you a violent tornado (with showers of stones), so that ye shall know how (terrible) was My warning?
|
Words | | أم - Or| أمنتم - do you feel secure| من - (from Him) Who| في - (is) in| السماء - the heaven,| أن - that| يرسل - He will send| عليكم - against you| حاصبا - a storm of stones?| فستعلمون - Then you would know| كيف - how| نذير - (was) My warning?| |
Pickthal | Or have ye taken security from Him Who is in the heaven that He will not let loose on you a hurricane? But ye shall know the manner of My warning. |
Arberry | Do you feel secure that He who is in heaven will not loose against you a squall of pebbles, then you shall know how My warning is? |
Shakir | Or are you secure of those in the heaven that He should not send down upon you a punishment? Then shall you know how was My warning. |
Free Minds | Or are you secure that the One in heaven will not send upon you a violent storm? Then you will know the value of the warning. |
Qaribullah | Do you feel secure that He who is in the heaven will not loose against you a squall of pebbles then you shall know how was My warning. |
Asad | Or can you ever feel secure that He who is in heaven will not let loose against you a deadly stormwind, 16 whereupon you would come to know how [true] My warning was? |
Diyanet Vakfı | Yahut gökte olanın üzerinize taş yağdıran (bir fırtına) göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte (bu) tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz! |
Diyanet | Gökte olanın başınıza taş yağdırmasından güvende misiniz? Benim uyarmamın nasıl olduğunu yakında bileceksiniz. |
Edip Yüksel | Aynı şekilde, üstünüze gökten taş yağdıran bir fırtına göndermeyeceğine dair göktekinden güvence mi aldınız? Uyarının nasıl olduğunu öğreneceksiniz. |
Suat Yıldırım | Yahut O'nun size taş yağdıran bir kasırga göndermesinden emin mi oldunuz? Fakat bu tehdidimin ne demek olduğunu yakında öğrenirsiniz! |
Yaşar Nuri Öztürk | O göktekinin, çakıl taşları taşıyan bir rüzgârı üzerinize salmayacağından emin misiniz? O zaman bileceksiniz nasılmış uyarım! |
Abdulbaki Gölpınarlı | Yoksa kudreti ve emri; gökte bulunan, yüce olan mabudun, size taşlar yağdıran bir rüzgar yollamayacağından emin misiniz? Derken yakında bilirsiniz nasılmış benim korkutmam. |
Ali Bulaç | Yoksa gökte olanın üzerinize 'taş yağdıran (fırtınalı) bir rüzgar' göndermeyeceğinden emin misiniz? Siz o takdirde Benim uyarmam nasılmış bilip-öğreneceksiniz. |
Süleyman Ateş | Yoksa siz, gökte olanın, üzerine taş yağdıran (bir fırtına) göndermeyeceğinden emin misiniz? (O zaman) tehdidimin nasıl olduğunu bileceksiniz. |
Önceki [67:16]< >[67:18] Sonraki |