1. [63:4] | veiẕâ raeytehüm tü`cibüke ecsâmühüm. veiy yeḳûlû tesma` liḳavlihim. keennehüm ḫuşübüm müsennedeh. yaḥsebûne külle ṣayḥatin `aleyhim. hümü-l`adüvvu faḥẕerhüm. ḳâtelehümü-llâh. ennâ yü'fekûn. | وإذا رأيتهم تعجبك أجسامهم وإن يقولوا تسمع لقولهم كأنهم خشب مسندة يحسبون كل صيحة عليهم هم العدو فاحذرهم قاتلهم الله أنى يؤفكون وَإِذَا رَأَيْتَهُمْ تُعْجِبُكَ أَجْسَامُهُمْ وَإِن يَقُولُوا تَسْمَعْ لِقَوْلِهِمْ كَأَنَّهُمْ خُشُبٌ مُّسَنَّدَةٌ يَحْسَبُونَ كُلَّ صَيْحَةٍ عَلَيْهِمْ هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ |
---|
Elmalılı | Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki dayanmış keresteler gibidirler. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın. Allah onları kahretsin! Nasıl olup da döndürülüyorlar? | Y. Ali | When thou lookest at them, their exteriors please thee; and when they speak, thou listenest to their words. They are as (worthless as hollow) pieces of timber propped up, (unable to stand on their own). They think that every cry is against them. They are the enemies; so beware of them. The curse of Allah be on them! How are they deluded (away from the Truth)!
| Words | | وإذا - And when| رأيتهم - you see them| تعجبك - pleases you| أجسامهم - their bodies,| وإن - and if| يقولوا - they speak,| تسمع - you listen| لقولهم - to their speech,| كأنهم - as if they (were)| خشب - pieces of wood| مسندة - propped up.| يحسبون - They think| كل - every| صيحة - shout| عليهم - (is) against them.| هم - They| العدو - (are) the enemy,| فاحذرهم - so beware of them.| قاتلهم - May destroy them| الله - Allah!| أنى - How| يؤفكون - are they deluded?| | Pickthal | And when thou seest them their figures please thee; and if they speak thou givest ear unto their speech. (They are) as though they were blocks of wood in striped cloaks. They deem every shout to be against them. They are the enemy, so beware of them. Allah confound them! How they are perverted! | Arberry | When thou seest them, their bodies please thee; but when they speak, thou listenest to their speech, and it is as they were propped-up timbers. They think every cry is against them. They are the enemy; so beware of them. God assail them! How they are perverted! | Shakir | And when you see them, their persons will please you, and If they speak, you will listen to their speech; (they are) as if they were big pieces of wood clad with garments; they think every cry to be against them. They are the enemy, therefore beware of them; may Allah destroy them, whence are they turned back? | Free Minds | And when you see them, you are impressed by their physical stature; and when they speak, you listen to their eloquence. They are like blocks of wood propped-up. They think that every call is intended for them. These are the enemies, so beware of them. May God condemn them; they have deviated. | Qaribullah | When you see them their bodies please you, but when they speak and you listen to their sayings, they are like proppedup timber. Every shout (they hear) they take it to be against them. They are the enemy be wary of them. Allah kills them! How perverse they are! | Asad | Now when thou seest them, their outward appearance may please thee; and when they speak, thou art inclined to lend ear to what they say. 4 [But though they may seem as sure of themselves] as if they were timbers [firmly] propped up, they think that every shout is [directed] against them. They are the [real] enemies [of all faith], so beware of them. [They deserve the imprecation,] "May God destroy them!" 5 How perverted are their minds! | Diyanet Vakfı | Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar? | Diyanet | Onlara baktığın zaman cüsseleri hoşuna gider; konuşurlarsa sözlerini dinlersin; tıpkı, sıralanmış kof kütük gibidirler; her çığlığı kendi aleyhlerine sayarlar; onlar düşmandır, onlardan çekin; Allah canlarını alsın, nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar. | Edip Yüksel | Onları gördüğün zaman, görünüşleri hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar, dikilip dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanarlar; onlar gerçek düşmandır; onlardan sakın. ALLAH onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar! | Suat Yıldırım | Onları gördüğünde kalıpları kıyafetleri senin hoşuna gider, onları beğenirsin. Konuştuklarında sözlerine kulak verirsin. Gerçekte ise onlar, âdeta duvara dayatılan, ruhsuz kütüklere benzerler. İçleri boş, ödlek olduklarından çıkan her sesten pirelenir, her yeni haberi kendi aleyhlerinde sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah belalarını versin onların! Nasıl da hakikatten vazgeçiriliyorlar. [9,30; 33,19] | Yaşar Nuri Öztürk | Onları gördüğünde gövdeleri hoşuna gider. Bir şey konuşsalar sözlerine kulak verirsin. Onlar birbirine dayandırılmış keresteler/Hint kumaşı giydirilmiş kütük parçaları gibidirler. Her bağırtıyı aleyhlerinde zannederler. Düşmandır onlar; sakın onlardan! Allah onları kahretsin! Nasıl da aldatıp döndürülüyorlar! | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve onları gördün mü, bedenleri hoşuna gider; ve konuşurlarsa sözlerini dinlersin; sanki onlar, dayanmış kerestelerdir; her bağrışı, kendi aleyhlerine sanırlar; onlar düşmandır, artık sakın onlardan, Allah gebertsin onları, nelere de kapılıyorlar. | Ali Bulaç | Sen onları gördüğün zaman cüsseli yapıları beğenini kazanmaktadır. Konuştukları zaman da onları dinlersin. (Oysa) Sanki onlar (sütun gibi) dayandırılmış ahşap-kütük gibidirler. (Bu dayanıksızlıklarından dolayı da) Her çağrıyı kendileri aleyhinde sanırlar. Onlar düşmandırlar, bu yüzden onlardan kaçınıp-sakının. Allah onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar. | Süleyman Ateş | Onları gördüğün zaman cisimleri hoşuna gider (çünkü gösterişli adamlardır,) konuşsalar sözlerini dinlersin, onlar dayatılmış odunlar gibidirler. Her bağırtıyı kendi aleyhlerinde sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın. Allah onları kahretsin, nasıl da (haktan) döndürülüyorlar? | Önceki [63:3]< >[63:5] Sonraki |
|