1. [6:33] | ḳad na`lemü innehû leyaḥzünüke-lleẕî yeḳûlûne feinnehüm lâ yükeẕẕibûneke velâkinne-żżâlimîne biâyâti-llâhi yecḥadûn. | قد نعلم إنه ليحزنك الذي يقولون فإنهم لا يكذبونك ولكن الظالمين بآيات الله يجحدون قَدْ نَعْلَمُ إِنَّهُ لَيَحْزُنُكَ الَّذِي يَقُولُونَ فَإِنَّهُمْ لاَ يُكَذِّبُونَكَ وَلَكِنَّ الظَّالِمِينَ بِآيَاتِ اللّهِ يَجْحَدُونَ |
---|
Elmalılı | Onların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Onlar aslında seni yalanlamıyorlar, fakat, o zalimler Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar. |
Y. Ali | We know indeed the grief which their words do cause thee: It is not thee they reject: it is the signs of Allah, which the wicked contemn.
|
Words | | قد - Indeed,| نعلم - We know| إنه - that it| ليحزنك - grieves you| الذي - what| يقولون - they say.| فإنهم - And indeed, they| لا - (do) not| يكذبونك - deny you| ولكن - but| الظالمين - the wrongdoers -| بآيات - the Verses| الله - (of) Allah| يجحدون - they reject.| |
Pickthal | We know well how their talk grieveth thee, though in truth they deny not thee (Muhammad) but evil-doers flout the revelations of Allah. |
Arberry | We know indeed that it grieves thee the things they say; yet it is not thee they cry lies to, but the evildoers - it is the signs of God that they deny. |
Shakir | We know indeed that what they say certainly grieves you, but surely they do not call you a liar; but the unjust deny the communications of Allah. |
Free Minds | We know that you are saddened by what they say; they are not rejecting you, but it is God's revelations which the wicked disregard. |
Qaribullah | We know what they say saddens you. It is not you that they belie; but the harmdoers deny the verses of Allah. |
Asad | Well do We know that what such people say22 grieves thee indeed: yet, behold, it is not thee to whom they give the lie, but God's messages do these evildoers deny. |
Diyanet Vakfı | Onların söylediklerinin hakikaten seni üzmekte olduğunu biliyoruz. Aslında onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler açıkça Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar. |
Diyanet | Onların söylediklerinin seni üzeceğini elbette biliyoruz; doğrusu onlar seni yalancı saymıyorlar, fakat zalimler Allah'ın ayetlerini bile bile inkar ediyorlar. |
Edip Yüksel | Söyledikleri şeylerin seni üzdüğünü biliyoruz. O zalimler seni değil ALLAH'ın ayetlerini reddediyor. |
Suat Yıldırım | Ey Resulüm! Onların söylediklerinin seni üzeceğini elbette pek iyi biliyoruz.Doğrusu onlar seni yalancı saymıyorlar; fakat o zalimler, bile bile Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar. [35,8; 26,3] {KM, Hezekiel 3,7} |
Yaşar Nuri Öztürk | Söylediklerinin seni kederlendirdiğini çok iyi biliyoruz. Gerçek şu ki, onlar seni yalanlamıyorlar; o zalimler Allah'ın ayetlerine karşı direnmekteler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | İyice biliriz ki onların söylediği sözler, seni mahzun edecek. Fakat şüphe yok ki onlar seni yalanlamış olmazlar, o zalimler, bilebile Allah'ın ayetlerini inkar ederler. |
Ali Bulaç | Kesin olarak biliyoruz ki, onların söyledikleri seni gerçekten üzüyor. Doğrusu onlar, seni yalanlamıyorlar, ancak zalimler, Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar. |
Süleyman Ateş | Biliyoruz, onların dedikleri seni üzüyor, gerçekte onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler bile bile Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar. |
Önceki [6:32]< >[6:34] Sonraki |