1. [56:76] | veinnehû leḳasemül lev ta`lemûne `ażîm. | وإنه لقسم لو تعلمون عظيم وَإِنَّهُ لَقَسَمٌ لَّوْ تَعْلَمُونَ عَظِيمٌ |
---|
Elmalılı | Bilirseniz bu büyük bir yemindir. |
Y. Ali | And that is indeed a mighty adjuration if ye but knew,-
|
Words | | وإنه - And indeed, it| لقسم - (is) surely an oath,| لو - if| تعلمون - you know -| عظيم - great,| |
Pickthal | And lo! that verily is a tremendous oath, if ye but knew - |
Arberry | (and that is indeed a mighty oath, did you but know it) |
Shakir | And most surely it is a very great oath if you only knew; |
Free Minds | This is an oath, if you only knew, that is great. |
Qaribullah | and that is a mighty oath, if you but knew |
Asad | and, behold, this is indeed a most solemn affirmation, if you but knew it! |
Diyanet Vakfı | Bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir. |
Diyanet | Hayır; yıldızların yerleri üzerine yemin ederim; ki bunun ne büyük yemin olduğunu bir bilseniz! |
Edip Yüksel | Onun ne büyük bir yemin olduğunu bir bilseniz! |
Suat Yıldırım | Eğer anlarsanız bu gerçekten büyük bir yemindir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve eğer bilirseniz, gerçekten büyük bir yemindir bu. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve şüphe yok ki bu, elbette pek büyük bir anttır bilseniz. |
Ali Bulaç | Şüphesiz bu, eğer bilirseniz gerçekten büyük bir yemindir. |
Süleyman Ateş | Bilirseniz, bu büyük bir yemindir. |
Önceki [56:75]< >[56:77] Sonraki |