1. [54:42] | keẕẕebû biâyâtinâ küllihâ feeḫaẕnâhüm aḫẕe `azîzim muḳtedir. | كذبوا بآياتنا كلها فأخذناهم أخذ عزيز مقتدر كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا كُلِّهَا فَأَخَذْنَاهُمْ أَخْذَ عَزِيزٍ مُّقْتَدِرٍ |
---|
Elmalılı | Lakin onlar bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayışla yakaladık. Bu kıssalardan hisseye gelince; |
Y. Ali | The (people) rejected all Our Signs; but We seized them with such Penalty (as comes) from One Exalted in Power, able to carry out His Will.
|
Words | | كذبوا - They denied| بآياتنا - Our Signs,| كلها - all of them,| فأخذناهم - so We seized them| أخذ - (with) a seizure| عزيز - (of) All-Mighty,| مقتدر - (the) Powerful One.| |
Pickthal | Who denied Our revelations, every one. Therefore We grasped them with the grasp of the Mighty, the Powerful. |
Arberry | They cried lies to Our signs, all of them, so We seized them with the seizing of One mighty, omnipotent. |
Shakir | They rejected all Our communications, so We overtook them after the manner of a Mighty, Powerful One. |
Free Minds | They rejected all Our signs. So We took them, the taking of the Noble, the Able. |
Qaribullah | but they belied all Our signs so We seized them with the seizing of the Mighty, Powerful. |
Asad | they, too, gave the lie to all Our messages: and thereupon We took them to task as only the Almighty, who determines all things, can take to task. [Lit., "We gripped them with the grip of an almighty...", etc. The special - and concluding - mention of "Pharaoh's folk" is due to the fact that the Egyptians were the most highly developed and powerful nation in the antiquity to which this and the preceding passages refer.] |
Diyanet Vakfı | Lakin onlar bütün ayetlerimizi yalanladılar. Biz de onları güç ve kudretimize layık bir şekilde yakaladık. |
Diyanet | Mucizelerimizin hepsini yalanladılar. Bunun üzerine onları güç ve kuvvet sahibi olana yakışır bir şekilde yakaladık. |
Edip Yüksel | Tüm mucizelerimizi yalanladılar ve biz de onları En üstün ve her şeye gücü yetenin yakalayışı gibi yakaladık. |
Suat Yıldırım | Onlar âyet ve delillerimizin hepsini yalan saydılar. Biz de onları mutlak galip, tam muktedir olan Allah'ın şanına yaraşır tarzda cezalandırdık. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ayetlerimizin tümünü yalanladılar da biz de onları onurlu ve güçlü birine yaraşır bir yakalayışla yakaladık. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Bütün delillerimizi yalanladılar, derken onları üstün ve mutlak kudretli bir helak edişle helak ediverdik. |
Ali Bulaç | Onlar Bizim ayetlerimizin tümünü yalanladılar. Biz de onları üstün ve güçlü, kudretli olanın yakalayışıyla yakalayıverdik. |
Süleyman Ateş | Bütün ayetlerimizi yalanladılar. Biz de onları, galib ve güçlü(padişah)ın yakalaması gibi yakaladık. |
Önceki [54:41]< >[54:43] Sonraki |