1. [53:6] | ẕû mirrah. festevâ. | ذو مرة فاستوى ذُو مِرَّةٍ فَاسْتَوَى |
---|
Elmalılı | (Ki o) akıl ve görüşünde kuvvetli (bir melek)dir. Hemen (gerçek meleklik şekliyle) doğruldu. |
Y. Ali | Endued with Wisdom: for he appeared (in stately form);
|
Words | | ذو - Possessor of soundness.| مرة - Possessor of soundness.| فاستوى - And he rose,| |
Pickthal | One vigorous; and he grew clear to view |
Arberry | very strong; he stood poised, |
Shakir | The Lord of Strength; so he attained completion, |
Free Minds | Free from any defect, he became stable. |
Qaribullah | Of might, he (Gabriel) stood firm |
Asad | [an angel] endowed with surpassing power, who in time manifested himself in his true shape and nature, |
Diyanet Vakfı | Ve üstün yaratılışlı(melek), doğruldu: |
Diyanet | Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş. |
Edip Yüksel | Üstün otoritenin sahibi göründü, |
Suat Yıldırım | Onu kendisine pek güçlü ve kuvvetli, o üstün akıl ve kemal sahibi olan (melek Cebrail) öğretti. [81,19-21]Melek kendi aslî sûretine girip doğruldu. İşte o zaman kendisi en yüce ufukta idi. |
Yaşar Nuri Öztürk | Akıl, güzellik ve güç sahibidir. Doğrulup dikildi. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Kuvvetli biri; sonra doğruldu. |
Ali Bulaç | (Ki O,) Görünümüyle çarpıcı bir güzelliğe sahiptir. Hemen doğruldu. |
Süleyman Ateş | Üstün akıl sahibi (melek). Doğruldu; |
Önceki [53:5]< >[53:7] Sonraki |