1. [53:4] | in hüve illâ vaḥyüy yûḥâ. | إن هو إلا وحي يوحى إِنْ هُوَ إِلَّا وَحْيٌ يُوحَى |
---|
Elmalılı | O(nun konuşması kendisine ) vahyedilenden başkası değildir. |
Y. Ali | It is no less than inspiration sent down to him:
|
Words | | إن - Not| هو - it| إلا - (is) except| وحي - a revelation| يوحى - revealed,| |
Pickthal | It is naught save an inspiration that is inspired, |
Arberry | This is naught but a revelation revealed, |
Shakir | It is naught but revelation that is revealed, |
Free Minds | It is a divine inspiration. |
Qaribullah | Indeed it is not except a Revelation which is revealed, |
Asad | that [which he conveys to you] is but [a divine] inspiration with which he is being inspired - |
Diyanet Vakfı | O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir. |
Diyanet | Onun konuşması ancak, bildirilen bir vahy iledir. |
Edip Yüksel | O (Kuran) ancak ve ancak bildilen bir vahiydir. |
Suat Yıldırım | O, kendisine vahyedilen bir vahiyden başka bir şey değildir. |
Yaşar Nuri Öztürk | İndirilmiş bir vahiyden başkası değildir o. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Sözü, ancak vahyedilen şeyden ibaret. |
Ali Bulaç | O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir. |
Süleyman Ateş | O(nun okuduğu Kur'an) kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir. |
Önceki [53:3]< >[53:5] Sonraki |