Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  46 - AhkafGörüntülenen ayet : 15 | 35 - Sure No: 46
Önceki [46:14]< >[46:16] Sonraki
1.
[46:15]
veveṣṣayne-l'insâne bivâlideyhi iḥsânâ. ḥamelethü ümmühû kürhev veveḍa`athü kürhâ. veḥamlühû vefiṣâlühû ŝelâŝûne şehrâ. ḥattâ iẕâ belega eşüddehû vebelega erbe`îne seneten ḳâle rabbi evzi`nî en eşküra ni`meteke-lletî en`amte `aleyye ve`alâ vâlideyye veen a`mele ṣâliḥan tarḍâhü veaṣliḥ lî fî ẕürriyyetî. innî tübtü ileyke veinnî mine-lmüslimîn.ووصينا الإنسان بوالديه إحسانا حملته أمه كرها ووضعته كرها وحمله وفصاله ثلاثون شهرا حتى إذا بلغ أشده وبلغ أربعين سنة قال رب أوزعني أن أشكر نعمتك التي أنعمت علي وعلى والدي وأن أعمل صالحا ترضاه وأصلح لي في ذريتي إني تبت إليك وإني من المسلمين
وَوَصَّيْنَا الْإِنسَانَ بِوَالِدَيْهِ إِحْسَانًا حَمَلَتْهُ أُمُّهُ كُرْهًا وَوَضَعَتْهُ كُرْهًا وَحَمْلُهُ وَفِصَالُهُ ثَلَاثُونَ شَهْرًا حَتَّى إِذَا بَلَغَ أَشُدَّهُ وَبَلَغَ أَرْبَعِينَ سَنَةً قَالَ رَبِّ أَوْزِعْنِي أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتِي أَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلَى وَالِدَيَّ وَأَنْ أَعْمَلَ صَالِحًا تَرْضَاهُ وَأَصْلِحْ لِي فِي ذُرِّيَّتِي إِنِّي تُبْتُ إِلَيْكَ وَإِنِّي مِنَ الْمُسْلِمِينَ
Elmalılı Biz insana ana ve babasına iyilik yapmayı tavsiye ettik. Anası onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun ana karnında taşınması ile sütten kesilme süresi otuz aydır. Nihayet insan olgunluk çağına ulaşıp, kırk yaşına geldiğinde der ki: "Ey Rabbim! Bana ve ana babama ihsan ettiğin nimetlerine şükretmemi ve senin hoşnut olacağın salih amel işlememi ilham et. Benim neslimden gelenleri de salih kimseler kıl. Doğrusu ben tevbe edip sana yöneldim. Ve ben gerçekten müslümanlardanım."
Y. AliWe have enjoined on man kindness to his parents: In pain did his mother bear him, and in pain did she give him birth. The carrying of the (child) to his weaning is (a period of) thirty months. At length, when he reaches the age of full strength and attains forty years, he says, "O my Lord! Grant me that I may be grateful for Thy favour which Thou has bestowed upon me, and upon both my parents, and that I may work righteousness such as Thou mayest approve; and be gracious to me in my issue. Truly have I turned to Thee and truly do I bow (to Thee) in Islam."
 Words| ووصينا - And We have enjoined| الإنسان - (on) man| بوالديه - to his parents| إحسانا - kindness.| حملته - Carried him| أمه - his mother| كرها - (with) hardship| ووضعته - and gave birth to him| كرها - (with) hardship.| وحمله - And (the) bearing of him| وفصاله - and (the) weaning of him| ثلاثون - (is) thirty| شهرا - month(s)| حتى - until,| إذا - when| بلغ - he reaches| أشده - his maturity| وبلغ - and reaches| أربعين - forty| سنة - year(s),| قال - he says,| رب - "My Lord,| أوزعني - grant me (the) power| أن - that| أشكر - I may be grateful| نعمتك - (for) Your favor| التي - which| أنعمت - You have bestowed| علي - upon me| وعلى - and upon| والدي - my parents| وأن - and that| أعمل - I do| صالحا - righteous (deeds)| ترضاه - which please You,| وأصلح - and make righteous| لي - for me| في - among| ذريتي - my offspring,| إني - indeed,| تبت - I turn| إليك - to You| وإني - and indeed, I am| من - of| المسلمين - those who submit."|
PickthalAnd We have commended unto man kindness toward parents. His mother beareth him with reluctance, and bringeth him forth with reluctance, and the bearing of him and the weaning of him is thirty months, till, when he attaineth full strength and reacheth forty years, he saith: My Lord! Arouse me that I may give thanks for the favour wherewith Thou hast favoured me and my parents, and that I may do right acceptable unto Thee. And be gracious unto me in the matter of my seed. Lo! I have turned unto Thee repentant, and lo! I am of those who surrender (unto Thee).
Arberry We have charged man, that he be kind to his parents; his mother bore him painfully, and painfully she gave birth to him; his bearing and his weaning are thirty months. Until, when he is fully grown, and reaches forty years, he says, 'O my Lord, dispose me that I may be thankful for Thy blessing wherewith Thou hast blessed me and my father and mother, and that I may do righteousness well-pleasing to Thee; and make me righteous also in my seed. Behold, I repent to Thee, and am among those that surrender.'
ShakirAnd We have enjoined on man doing of good to his parents; with trouble did his mother bear him and with trouble did she bring him forth; and the bearing of him and the weaning of him was thirty months; until when he attains his maturity and reaches forty years, he says: My Lord! grant me that I may give thanks for Thy favor which Thou hast bestowed on me and on my parents, and that I may do good which pleases Thee and do good to me in respect of my offspring; surely I turn to Thee, and surely I am of those who submit.
Free MindsAnd We enjoined the human being to honour his parents. His mother bore him with hardship, gave birth to him in hardship, and his weaning lasts thirty months. Until he has attained his maturity, and reaches forty years, he says: "My Lord, direct me to appreciate the blessings You have bestowed upon me and upon my parents, and to do righteousness that pleases You. And let my progeny be righteous. I have repented to You; I am of those who have surrendered."
Qaribullah We have charged the human to be kind to his parents. With much pain his mother bore him, and with much pain she gave birth to him; his bearing and weaning are thirty months. When he grows to manhood and attains his fortieth year, he says: 'Make me so disposed My Lord, so that I give thanks for the favors with which You have blessed me, my father and mother, and that I will do good deeds that will please You. And, make me righteous and also my descendants. To You I repent, and I am among those who surrender. '
AsadNOW [among the best of the deeds which] We have enjoined upon man is goodness towards his parents. [Cf. 29:8 and 31:14. In the present instance, this connects with the reference to the "doers of good" at the end of verse 12 and in verses 13-14.] In pain did his mother bear him, and in pain did she give him birth; and her bearing him and his utter dependence on her took thirty months. [See note on 31:14.] And so, when he attains to full maturity and reaches forty years, [I.e., the age at which man is supposed to attain to full intellectual and spiritual maturity. It is to be borne in mind that the masculine noun insan ("man" or "human being") appearing in the first sentence of this verse applies to both sexes alike.] he [that is righteous] prays: "O my Sustainer! Inspire me so that I may forever be grateful for those blessings of Thine with which Thou hast graced me and my parents, and that I may do what is right [in a manner] that will meet with Thy goodly acceptance; and grant me righteousness in my offspring [as well]. Verily, unto Thee have I turned in repentance: [Sc., "of whatever sin I may have committed". See note on the last sentence of 24:31.] for, verily, I am of those who have surrendered themselves unto Thee!"
Diyanet VakfıBiz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer. Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben müslümanlardanım.
DiyanetBiz insana, anne ve babasına karşı iyi davranmasını tavsiye etmişizdir; zira annesi, onu, karnında, zorluğa uğrayarak taşımış; onu güçlükle doğurmuştur. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz ay sürer. Sonunda erginlik çağına erince ve kırk yaşına varınca: "Rabbim! Bana ve anne babama verdiğin nimete şükretmemi ve benim hoşnut olacağın yararlı bir işi yapmamı sağla; bana verdiğin gibi soyuma da salah ver; doğrusu Sana yöneldim, ben, kendini Sana verenlerdenim" demesi gerekir.
Edip YükselBiz insana, ana ve babasına iyilik etmesini öğütledik. Anası onu zahmetle taşır, zahmetle doğurur. Ana karnında taşınması ile sütten kesilmesi otuz ay sürer. Nihayet olgunluk çağına erince ve kırk yaşına varınca: "Rabbim, bana, anama ve babama verdiğin nimete şükretmeğe ve razı olacağın yararlı işler yapmağa beni yönelt. Benim soyumu islah et. Ben tövbe edip, sana teslim olanlardanım," demelidir.
Suat YıldırımBiz insana, anne ve babasına güzel muamele etmesini emrettik.Zira annesi onu nice zahmetlerle karnında taşımış ve nice güçlüklerle doğurmuştur. Çocuğun anne karnında taşınması ve sütten kesilmesi otuz ay sürer.Nihayet insan, gücünü kuvvetini bulup daha sonra kırk yaşına girince“Ya Rabbî!” der. “Gerek bana, gerek anneme babama lütfettiğin nimetlerine şükür yoluna beni sevk et.Senin razı olacağın makbul ve güzel iş yapmaya beni yönelt ve bana salih, dine bağlı, makbul nesil nasib eyle!Rabbim! Senin kapına döndüm, ben sana teslim olanlardanım.” [17,23; 31,14]
Yaşar Nuri ÖztürkBiz insana, anne-babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der: "Rabbim; beni, bana ve ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana yöneldim ben, sana teslim olanlardanım ben!"
Abdulbaki GölpınarlıVe biz, insana, anasınababasına iyilik etmesini emrettik; anası, onu zahmetle taşımıştır ve zahmetle doğurmuştur ve gebelik müddetiyle sütten kesilme müddeti, otuz ayı tutar; sonunda ergenlik çağına gelmiştir ve kırk yaşına ermiştir de demiştir ki: Rabbim, bana da, anamababama da verdiğin nimetine karşı şükretmeyi nasip ve müyesser et bana ve soyumdan gelenleri de doğru ve düzgün kişiler yap da hoşnut ol benden; şüphe yok ki tövbe ettim sana ve şüphe yok ki teslim olanlardanım, emrine uyanlardanım ben.
Ali BulaçBiz insana, 'anne ve babasına' iyilikle davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve onu güçlükle doğurdu. Onun (hamilelikte) taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır. Nihayet güçlü (erginlik) çağına erip kırk yıl (yaşın)a ulaşınca, dedi ki: "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve Senin razı olacağın salih bir amelde bulunmamı bana ilham et; benim için soyumda salahı ver. Gerçekten ben tevbe edip Sana yöneldim ve gerçekten ben Müslümanlardanım."
Süleyman AteşBiz insana, ana babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Anası onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. (Ana karnında) Taşınması ile sütten kesilmesi otuz ay sürdü. Nihayet (insan) güçlü çağına erip kırk yaşına varınca: "Ya Rabbi dedi, beni, bana ve anama, babama verdiğin ni'mete şükretmeğe, razı olacağın yararlı işler yapmağa sevk eyle. Benim için zürriyetim içinde de salahı devam ettir (benden gelecek olanları da iyi insanlar yap). Ben sana yüz tuttum ve ben (sana) teslim olanlardanım.
Önceki [46:14]< >[46:16] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17