1. [43:3] | innâ ce`alnâhü ḳur'ânen `arabiyyel le`alleküm ta`ḳilûn. | إنا جعلناه قرآنا عربيا لعلكم تعقلون إِنَّا جَعَلْنَاهُ قُرْآنًا عَرَبِيًّا لَّعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ |
---|
Elmalılı | Apaçık kitaba andolsun ki biz onu iyice anlayasınız diye Arapça bir Kur'an yaptık. |
Y. Ali | We have made it a Qur'an in Arabic, that ye may be able to understand (and learn wisdom).
|
Words | | إنا - Indeed, We| جعلناه - (have) made it| قرآنا - a Quran| عربيا - (in) Arabic| لعلكم - so that you may| تعقلون - understand.| |
Pickthal | Lo! We have appointed it a Lecture, in Arabic that haply ye may understand. |
Arberry | behold, We have made it an Arabic Koran; haply you will understand; |
Shakir | Surely We have made it an Arabic Quran that you may understand. |
Free Minds | We have made it into an Arabic Quran, perhaps you may understand. |
Qaribullah | We have made it an Arabic Koran in order that you understand. |
Asad | behold, We have caused it to be a discourse in the Arabic tongue, so that you might encompass it with your reason. [See note on 12:3.] |
Diyanet Vakfı | Biz, anlayıp düşünmeniz için onu Arapça bir Kur'an kıldık. |
Diyanet | Apaçık Kitap'a and olsun ki, akledesiniz diye Kuran'ı Arapça okunan bir Kitap kılmışızdır. |
Edip Yüksel | Anlamanız için onu kusursuz bir dile sahip bir Kuran yaptık. |
Suat Yıldırım | Biz düşünüp anlamanız için onu Arapça bir Kur'ân olarak indirdik. [26,195] |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an yaptık. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Şüphe yok ki biz, akıl edesiniz, anlayasınız diye Kur'an'ı Arap diliyle meydana getirdik. |
Ali Bulaç | Gerçekten Biz onu, belki aklınızı kullanırsınız diye Arapça bir Kur'an kıldık. |
Süleyman Ateş | Biz, düşünüp anlamanız için onu Arapça bir Kur'an yaptık. |
Önceki [43:2]< >[43:4] Sonraki |