1. [43:24] | ḳâle evelev ci'tüküm biehdâ mimmâ vecettüm `aleyhi âbâeküm. ḳâlû innâ bimâ ürsiltüm bihî kâfirûn. | قال أولو جئتكم بأهدى مما وجدتم عليه آباءكم قالوا إنا بما أرسلتم به كافرون قَالَ أَوَلَوْ جِئْتُكُم بِأَهْدَى مِمَّا وَجَدتُّمْ عَلَيْهِ آبَاءَكُمْ قَالُوا إِنَّا بِمَا أُرْسِلْتُم بِهِ كَافِرُونَ |
---|
Elmalılı | Gönderilen uyarıcı; "Eğer size babalarınızı üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu getirmişsem de mi bana uymazsınız?" deyince, onlar: "Gerçekten biz sizin tebliğ için gönderildiğiniz şeyi tanımıyoruz." dediler. |
Y. Ali | He said: "What! Even if I brought you better guidance than that which ye found your fathers following?" They said: "For us, we deny that ye (prophets) are sent (on a mission at all)."
|
Words | | قال - He said,| أولو - "Even if| جئتكم - I brought you| بأهدى - better guidance| مما - than what| وجدتم - you found| عليه - on it| آباءكم - your forefathers?"| قالوا - They said,| إنا - "Indeed, we| بما - with what| أرسلتم - you are sent| به - with [it]| كافرون - (are) disbelievers."| |
Pickthal | (And the warner) said: What! Even though I bring you better guidance than that ye found your fathers following? They answered: Lo! in what ye bring we are disbelievers. |
Arberry | Say: 'What, though I should bring you a better guidance than you found your fathers upon?' They say, 'We disbelieve in that you were sent with.' |
Shakir | (The warner) said: What! even if I bring to you a better guide than that on which you found your fathers? They said: Surely we are unbelievers in that with which you are sent. |
Free Minds | He said: "What if I brought to you better guidance than what you found your fathers upon?" They said: "We are disbelievers in that with which you have been sent." |
Qaribullah | Say: 'What then if I bring you a better guidance than that you found your fathers following? ' But they reply: 'We disbelieve in that you have been sent with.' |
Asad | [Whereupon each prophet] would say, [Whereas in some of the readings of the Quran the opening word of this verse is vocalized as an imperative, qul ("say"), the reading of Hafs ibn Sulayman al-Asadi - on which this translation is based - gives the pronunciation qala ("he said" or, since it is a repeated occurrence, "he would say").] "Why, even though I bring you guidance better than that which you found your forefathers believing in?" - [to which] the others would reply, "Behold, we deny that there is any truth in [what you claim to be] your messages!" |
Diyanet Vakfı | Ben size, babalarınızı üzerinde bulduğunuz (din)den daha doğrusunu getirmişsem (yine mi bana uymazsınız)? deyince, dediler ki: Doğrusu biz sizinle gönderilen şeyi inkar ediyoruz. |
Diyanet | Gönderilen uyarıcı: "Eğer size, babalarınızı üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu getirmiş isem de mi bana uymazsınız?" dedi. Onlar: "Doğrusu sizinle gönderilen şeyi inkar ediyoruz" dediler. |
Edip Yüksel | O da, "Size, atalarınızı üzerinde bulduğunuzdan daha doğrusunu getirmiş isem de mi?" derdi. Onlar da, "Sizin getirdiğiniz mesajı inkar ediyoruz," derlerdi. |
Suat Yıldırım | Peygamber onlara: “Peki, size babalarınızın bağlandığı dinden daha doğrusunu getirmişsem, yine de sürüp gidecek misiniz?” deyince onlar: “Şunu bilin ki,” dediler, “biz, sizinle gönderilen mesajı reddediyoruz.” |
Yaşar Nuri Öztürk | Uyarıcı dedi: "Peki, ben size, atalarınızı üzerinde bulduğunuz şeyden daha iyi yol göstereni getirmiş olsam da mı?" Dediler: "Doğrusu, biz seninle gönderilen şeyi tanımıyoruz." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Peygamber, onlara, ben dedi, atalarınızdan bulduğunuz dinden daha doğru bir dinle gelsem de gene atalarınızın yoluna mı gideceksiniz? Şüphe yok ki biz dediler, sizin gönderildiğiniz şeyleri zaten inkar etmedeyiz. |
Ali Bulaç | (O peygamberlerden her biri de şöyle) Demiştir: "Ben size atalarınızı üstünde bulduğunuz şeyden daha doğru olanını getirmiş olsam da mı?" Onlar da demişlerdi ki: "Doğrusu biz, kendisiyle gönderildiğiniz şeye kafir olanlarız." |
Süleyman Ateş | Ben size, babalarınızı, üzerinde bulduğunuz(din)den daha doğrusunu getirmiş olsam da (yine babalarınızın yolunu)mu (tutacaksınız)? dedi. "Doğrusu biz sizinle gönderilen mesajı tanımıyoruz." dediler. |
Önceki [43:23]< >[43:25] Sonraki |