1. [42:38] | velleẕîne-stecâbû lirabbihim veeḳâmu-ṣṣalâh. veemruhüm şûrâ beynehüm. vemimmâ razaḳnâhüm yünfiḳûn. | والذين استجابوا لربهم وأقاموا الصلاة وأمرهم شورى بينهم ومما رزقناهم ينفقون وَالَّذِينَ اسْتَجَابُوا لِرَبِّهِمْ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَأَمْرُهُمْ شُورَى بَيْنَهُمْ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ |
---|
Elmalılı | Onlar, Rablerinin davetini kabul ederler ve namazı dosdoğru kılarlar. Onların işleri de kendi aralarında bir istişare iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan onlar Allah yolunda harcarlar. | Y. Ali | Those who hearken to their Lord, and establish regular Prayer; who (conduct) their affairs by mutual Consultation; who spend out of what We bestow on them for Sustenance;
| Words | | والذين - And those who| استجابوا - respond| لربهم - to their Lord| وأقاموا - and establish| الصلاة - prayer| وأمرهم - and their affairs| شورى - (are conducted by) consultation| بينهم - among them,| ومما - and from what| رزقناهم - We have provided them| ينفقون - they spend,| | Pickthal | And those who answer the call of their Lord and establish worship, and whose affairs are a matter of counsel, and who spend of what We have bestowed on them, | Arberry | and those who answer their Lord, and perform the prayer, their affair being counsel between them, and they expend of that We have provided them, | Shakir | And those who respond to their Lord and keep up prayer, and their rule is to take counsel among themselves, and who spend out of what We have given them. | Free Minds | And those who have responded to their Lord, and they hold the contact-method, and their affairs are conducted by mutual consultation among themselves, and from Our provisions to them they give. | Qaribullah | those who answer their Lord, establish the prayers, and their affairs are by consultation; who spend of that which We have given them, | Asad | and who respond to [the call of] their Sustainer and are constant in prayer; and whose rule [in all matters of common concern] is consultation among themselves; [This particular qualification of true believers - regarded by the Prophet's Companions as so important that they always referred to this surah by the key-word "consultation" (shura) - has a double import: firstly, it is meant to remind all followers of the Quran that they must remain united within one single community (ummah); and, secondly, it lays down the principle that all their communal business must be transacted in mutual consultation. (For the political implications of this principle, see State and Government, pp. 44 ff.).] and who spend on others out of what We provide for them as sustenance; [See note on 2:3. Following as it does immediately upon the call to communal unity and consultation, the "spending on others" bears here the general connotation of social justice.] | Diyanet Vakfı | Yine onlar, Rablerinin davetine icabet ederler ve namazı kılarlar. Onların işleri, aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da harcarlar. | Diyanet | Size verilen herhangi bir şey, sadece dünya hayatının bir geçimliğidir. Allah katında olan; inanıp Rablerine güvenen, büyük günahlardan ve hayasızlıklardan çekinen, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namaz kılanlar için daha iyi ve daha süreklidir. Onların işleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da sarfederler. | Edip Yüksel | Onlar, Rab'lerinin çağrısına karşılık verirler, namazı gözetirler, işlerini aralarında danışma ile kararlaştırırlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan yardım için verirler. | Suat Yıldırım | Onlar öyle kimselerdir ki Rab'lerinin çağrısına kulak verip, namazı hakkıyla ifa ederler.İşlerini istişare ile yürütürler, kendilerine nasib ettiğimiz imkânlardan hayırlı işlerde sarf ederler [3,159] | Yaşar Nuri Öztürk | Rablerinin çağrısına cevap verirler, namazı/duayı yerine getirirler. İşleri/yönetimleri, aralarında bir şûra'dır. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan infak ederler. | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve Rablerinin davetine icabet edenlere ve namaz kılanlara ve işlerini, aralarında danışarak yapanlara ve onları rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını ayırıp yoksulları doyuranlara, hayra harcayanlara. | Ali Bulaç | Rablerine icabet edenler, namazı dosdoğru kılanlar, işleri kendi aralarında şura ile olanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak edenler, | Süleyman Ateş | Rablerinin çağrısına gelirler, namazı kılarlar. İşleri, aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için harcarlar. | Önceki [42:37]< >[42:39] Sonraki |
|